Never find out why you left him
-Onu neden terkettiğini asla bulamazsın
But this answer begs a question
-ama bu cevap bir soru istiyor
Too blind to see tomorrow
-yarını görmek için çok kör
Too broke to beg or borrow
-yalvarmak yada ödünç almak için çok kırık
Young and stupid, left wide open
-genç ve aptal, çok açık bıraktım
Hearts are wasted, lives are broken
-kalpler harab olmuş, hayatlar kırık
One more point of contention
-bir kavga meselesi daha
I need some intervention
-biraz müdehaleye ihtiyacım var
Approaching failing tensions
-başarısız gerginlikleri ele alıyorum
Betray my short attention
-az ilgime ihanet ediyorsun
Span the distance, bridge the border
-mesafeyi aş, sınıra köprü kur
Beg forgiveness, round the corner
-af dile, köşenin etrafında
Every time i look for you the sun goes down
-sana ne zaman baksam, güneş batıyor
And i stumble when this whole thing runs aground
-ve tökezlerim bu bütün şeyler karaya oturduğunda
I left another message, you are never around
-başka bir mesaj bıraktım, sen ortalarda yoksun
But every time i look for you the sun goes down once more
-ama sana ne zaman baksam güneş bir kez daha batıyor
Will the last one out, please shut the door
-son çıkan kapıyı kapatabilir mi?
More time apart will give you
-senin için ayrılmış daha fazla zaman
A few months for argue
-tartışma için birkaç ay
Is this too much to live through
-bu görüp geçirmek için çok mu fazla?
It always seems too far to drive
-daima sürmek için çok uzak gözükür
The point home, send more letters
-evin olduğu yere, daha fazla mektup göderirim
Pray tomorrow, ends up better
-yarın için dua et, daha iyi biter
Every time i look for you the sun goes down
-sana ne zaman baksam, güneş batıyor
And i stumble when this whole thing runs aground
-ve tökezlerim bu bütün şeyler karaya oturduğunda
I left another message, you are never around
-başka bir mesaj bıraktım, sen ortalarda yoksun
But every time i look for you the sun goes down once more
-ama sana ne zaman baksam güneş bir kez daha batıyor
Will the last one out, please shut the door
-son çıkan kapıyı kapatabilir mi?
I never did do anything that she asked
-istediği hiçbirşeyi yapmadım
I never let what happened, stay in the past
-olanların geçmişte kalmasına izin vermedim
I never quite understand what she meant
-ne demek istediğni hiç iyi anlamadım
In spite of everything, in spite of everything
-herşeye rağmen, herşeye rağmen
Every time i look for you the sun goes down
-sana ne zaman baksam, güneş batıyor
And i stumble when this whole thing runs aground
-ve tökezlerim bu bütün şeyler karaya oturduğunda
I left another message, you are never around
-başka bir mesaj bıraktım, sen ortalarda yoksun
But every time i look for you the sun goes down
-ama sana ne zaman baksam güneş batıyor
And i stumble when this whole thing runs aground
-ve tökezlerim bu bütün şeyler karaya oturduğunda
I left another message, you are never around
-başka bir mesaj bıraktım, sen ortalarda yoksun
But every time i look for you the sun goes down
-ama sana ne zaman baksam güneş batıyor