6 bottles went down the drain,
6 şişe boşa gitti.
One hours waste of time,
Bir saatlik zaman kaybı.
I'd ask if you feel the same,
Aynı hissediyor musun diye sorardım
Still pushing that chance to try,
Denemek için şansımı zorluyorum hala
Your breath in this cool room chill,
Bu soğuk odadaki nefesin titriyor
Long hair that blows side to side,
Oradan oraya uçuşan uzun saçların
You speak and make time stand still,
Konuşuyorsun ve zamanı durduruyorsun
And each time you walk right on by...
Ve geçip gittiğin her zaman...
Like violence you have me, forever, and after
Zorbalık gibi beni elde ettin, sonsuza ve sonrasına kadar.
Like violence you kill me, forever and after.
Zorbalık gibi beni öldürdün, sonsuza ve sonrasına kadar.
Can't count all the eyes that stare,
Dik dik bakan gözleri sayamıyorum,
Can't count all the things they see,
Gördükleri tüm o şeyleri sayamıyorum,
She kills with no life to spare,
Hiçbir canı bağışlamaksızın öldürüyor
Just victims are left to bleed,
Sadece kurbanları kanatıp bırakıyor,
One drink and the pain goes down,
Bir içkiden sonra acı kesiliyor,
Soft shadows lay by her feet,
Hafif gölgeler ayaklarının yanında uzanıyor,
Lay soft as you slowly drown,
Hafifçe uzan yavaş yavaş boğulurken
Lay still while you fall asleep. (Fall asleep)
Hareket etmeden uzan uykuya dalarken. (uykuya dal)
Like violence you have me, forever, and after
Zorbalık gibi beni elde ettin, sonsuza ve sonrasına kadar.
Like violence you kill me…
Zorbalık gibi beni öldürdün...
Like violence you have me, forever, and after
Zorbalık gibi beni elde ettin, sonsuza ve sonrasına kadar.
Like violence you kill me…
Zorbalık gibi beni öldürdün...