What I got to do to make you love me?
Beni sevmeni sağlamak için ne yapmalıyım?
What I got to do to make you care?
Umursamanı sağlamak için ne yapmalıyım?
What do I do when lightning strikes me?
Şimşek beni çarptığı zaman ne yapayım?
And I wake to find that you're not there?
Ve uyanıp yanımda olmadığını gördüğüm zaman
What I got to do to make you want me?
Beni istemeni sağlamak için ne yapmalıyım?
What I got to do to be heard?
İşitilmek için ne yapmalıyım?
What do I say when it's all over?
Her şey bittiği zaman ne diyeyim?
Sorry seems to be the hardest word.
"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor
It's sad, so sad
Bu üzücü, çok üzücü
It's a sad, sad situation
Bu üzücü, üzücü bir durum
And it's getting more and more absurd
Ve gitgide daha da acayipleşiyor
It's sad, so sad
Bu üzücü, çok üzücü
Why can't we talk it over
Neden bunu konuşarak halledemiyoruz
Oh it seems to me that
Oh bana öyle görünüyor ki
Sorry seems to be the hardest word
"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor
What do I do to make you want me?
Beni istemeni sağlamak için ne yapayım?
What I got to do to be heard?
İşitilmek için ne yapmalıyım?
What do I say when it's all over?
Her şey bittiğinde ne diyeyim?
Sorry seems to be the hardest word.
"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor
It's sad, so sad
Bu üzücü, çok üzücü
It's a sad, sad situation
Bu üzücü, üzücü bir durum
And it's getting more and more absurd
Ve gitgide daha da acayipleşiyor
It's sad, so sad
Bu üzücü, çok üzücü
Why can't we talk it over
Neden bunu konuşarak halledemiyoruz
Oh it seems to me that
Oh bana öyle görünüyor ki
Sorry seems to be the hardest word
"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor
Yeah. Sorry
Evet. Üzgünüm
What I got to do to make you love me?
Beni sevmeni sağlamak için ne yapmalıyım?
What I got to do to be heard?
İşitilmek için ne yapmalıyım?
Şimşek beni çarptığı zaman ne yapayım?
What have I got to do?
Yapacak neyim var
What have I got to do?
Yapacak neyim var
When sorry seems to be the hardest word
"Üzgünüm" en zor kelime gibi durduğu zaman