[B] >  [Bob Dylan Şarkı Çevirileri] > It's Alright, Ma (I'm Only Bleeding) Şarkı Çevirisi
Sponsored Links

Bob Dylan - It's Alright, Ma (I'm Only Bleeding)

Gönderen:runaway.
Eklendi:
Yeni Çeviri Eklemek İçin Tıklayın Çeviri Ekle      Hata DüzeltHata Düzelt
Darkness at the break of noon
Gün ortasında karanlık
Shadows even the silver spoon
Gölgeler serveti eşitliyor
The handmade blade, the child's balloon
El yapımı bıçak, çocuğun balonu
Eclipses both the sun and moon
Güneşi ve ayı gölgede bırakıyor
To understand you know too soon
Anlamak için, çok yakında
There is no sense in trying.
Denemenin bir mantığı yok

Pointed threats, they bluff with scorn
İşaret edilmiş tehditler, hor görüp blöf yapıyorlar
Suicide remarks are torn
İntihar işaretleri parçalanmış
From the fools gold mouthpiece
Aptalların zıvanalarından
The hollow horn plays wasted words
Oyuk boynuz boşa harcanmış kelimeleri oynuyor
Proves to warn
Uyarmak için kanıtlıyor
That he not busy being born
Doğmakla meşgul olmadığı için
Is busy dying.
Ölmekle meşgul

Temptation's page flies out the door
Kışkırtmanın sayfaları kapıdan dışarı uçuyor
You follow, find yourself at war
Sen takip edersin, kendini savaşta bulursun
Watch waterfalls of pity roar
Şelalelerin zavallı kükremesini izle
You feel the moan but unlike before
İnlemeyi hissedersin ama önceki gibi değildir
You discover
Keşfedersin
That you'd just be
One more person crying.
Ağlayan bir kişi daha olursun

So don't fear if you hear
Duyarsan korkma
A foreign sound to your ear
Kulağında yabancı bir ses
It's alright, Ma, I'm only sighing.
Sorun değil anne, sadece iç çekiyorum

As some warn victory, some downfall
Bazıları zaferi uyarır bazıları çöker
Private reasons great or small
Büyük ve küçük özel nedenler
Can be seen in the eyes of those that call
Arayanların gözlerinde görülebilir
To make all that should be killed to crawl
Hepsini yapmak için sürünmeye öldürülmeli
While others say don't hate nothing at all
Diğerleri hiçbir şeyden nefret etmediğini söylerken
Except hatred.
Nefret dışında

Disillusioned words like bullets bark
Gerçek sözler kurşunların sesi gibi
As human gods aim for their mark
İnsandan tanrılar işarete kitlenirken
Make everything from toy guns that spark
Her şeyi parlayan oyuncak silahlardan yapıyorlar
To flesh-colored Christs that glow in the dark
Karanlıkta parlayan deri renkli Hristiyanlara
It's easy to see without looking too far
Öteye bakmadan görmek çok kolay
That not much
Is really sacred.
O kadarı da gizemli değil

While preachers preach of evil fates
Vaizler şeytani kaderleri anlatırken
Teachers teach that knowledge waits
Öğretmenler bilginin beklemesini öğretiyor
Can lead to hundred-dollar plates
100 dolarlık tabaklara yöneltebilir
And goodness hides behind its gates
İyilik kapıları ardında saklanıyor
But even the President of the United States
Amerikanın başkanı bile
Sometimes must have
To stand naked.
Bazen çıplak durmalı

And though the rules of the road have been lodged
Yolun kuralları şikayet edilmesine rağmen
It's only people's games that you got to dodge
Sadece insanların oyunlarında hileyle kaçabilirsin
And it's alright, Ma, I can make it.
Ve sorun değil anne, başarabilirim

Advertising signs that con you
Seni dolandıran reklam işaretleri
Into thinking you're the one
Senin "o" olduğunu düşündüren
That can do what's never been done
Asla yapılmamış olanı yapabilir
That can win what's never been won
Kazanılmamış olanı kazanabilir
Meantime life outside goes on
All around you.
O sırada dışarda hayat devam eder etrafında

You lose yourself, you reappear
Kendini kaybedersin, yeniden ortaya çıkarsın
You suddenly find you got nothing to fear
Aniden korkacak bir şeyin olmadığını anlarsın
Alone you stand with nobody near
Yalnız başına kimsesiz durursun
When a trembling distant voice, unclear
Titreyen uzaktan gelen, belirsiz ses
Startles your sleeping ears to hear
Uyuyan kulaklarını duymaya zorlarken
That somebody thinks Biri düşünür ki
They really found you.
Seni cidden bulduklarını

A question in your nerves is lit
Sinirlerinde bir soru yanıyor
Yet you know there is no answer fit to satisfy
Memnun edecek bir cevap yok biliyorsun
Ensure you not to quit
Seni bırakmaya garanti eden
To keep it in your mind and not forget
Aklında tutup unutmaman için
That it is not he or she or them or it
O ya da bu değil, onlar ya da bu da değil
That you belong to.
Ait olduğun şey

But though the masters make the rules
Efendiler kuralları yaratsa bile
For the wise men and the fools
Akıllı ve aptal olanlar için
I got nothing, Ma, to live up to.
Hiçbir şeyim yok anne, buna uyacak

For them that must obey authority
Onlar için yetkiye itaat edilmeli
That they do not respect in any degree
Hiçbir şekilde saygı duymadıkları için
Who despise their jobs, their destiny
İşlerinden nefret edenler, kaderlerinden
Speak jealously of them that are free
Özgür olanlar kıskanırcasına konuşuyorlar
Do what they do just to be
Olmak için yaptıklarını yapıyorlar
Nothing more than something
Bir şeyden fazlası değil
They invest in.
Yatırım yaptıkları

While some on principles baptize
Prensipleri olan bazıları vaftiz ederken
To strict party platforms ties
Sıkı parti platformu kravatlarına
Social clubs in drag disguise
Kadın kıyafetli erkeklerin olduğu sosyal kulüpler
Outsiders they can freely criticize
Dışarıdakiler özgürce eleştirebilir
Tell nothing except who to idolize
Kimi sevecekleri dışında her şeyi söylerler
And say "God Bless him".
Ve "Tanrı onu korusun" derler

While one who sings with his tongue on fire
Ateşteki diliyle şarkı söyleyen kişi
Gargles in the rat race choir
Hayat mücadelesi korosunda ağzını çalkalıyor
Bent out of shape from society's pliers
Toplumun pensleri yüzünden şekli yamulmuş
Cares not to come up any higher
Daha da yükseğe gelmeyi umursamıyor
But rather get you down in the hole
Ama seni deliğe sokmayı tercih ediyor
That he's in.
İçinde olduğu

But I mean no harm nor put fault
Ama hata ya da zarara neden olmak istemem
On anyone that lives in a vault
Yer altında yaşayan herhangi biri için
But it's alright, Ma, if I can't please him.
Ama sorun değil anne, onu memnun edemezsem

Old lady judges, watch people in pairs
Yaşlı leydi yargılıyor, çiftleri izliyor
Limited in sex, they dare
Seks yapamıyorlar, cüret ediyorlar
To push fake morals, insult and stare
Sahte ahlakı zorlamak için, hakaret edip bakıyorlar
While money doesn't talk, it swears
Para konuşmazken, küfür eder
Obscenity, who really cares
Müstehcenlik, kimin umrunda
Propaganda, all is phony.
Propaganda, her şey sahte

While them that defend what they cannot see
Göremedikleri şeyi savunanlar
With a killer's pride, security
Katilin gururu ve güvenliğiyle
It blows the minds most bitterly
Acı şekilde akıllarını uçuruyor
For them that think death's honesty
Onlara göre ölümün dürüstlüğü
Won't fall upon them naturally
Onlara doğal şekilde düşmeyecek
Life sometimes
Must get lonely.
Hayatta bazen yalnız kalınmalı

My eyes collide head-on with stuffed graveyards
Gözlerim dolu mezarlıklarla kafa kafaya çarpışıyor
False goals, I scoff
Yanlış amaçlar, alay ediyorum
At pettiness which plays so rough
Sertçe oynayan aşağılığa
Walk upside-down inside handcuffs
Tepetaklak kelepçelerin içine yürüyorum
Kick my legs to crash it off
Çarpmak için bacaklarımı tekmeliyorum
Say okay, I have had enough
Tamam de bıktım
What else can you show me?
Daha ne gösterebilirsin?

And if my thought-dreams could be seen
Düşünce rüyalarım görülebilirmiş gibi
They'd probably put my head in a guillotine
Herhalde kafamı giyotine sokarlar
But it's alright, Ma, it's life, and life only.
Ama sorun değil anne, hayat bu sadece
© 2003-2024 www.alternatifim.com/ Her Hakkı Saklıdır.