We refuse to be
What you wanted us to be;
Olmamızı istediğin şey olmayı reddediyoruz
We are what we are:
Neysek oyuz
That's the way (way) it's going to be. You don't know!
Bu da böyle biline. Bilmiyorsunuz!
You can't educate I
Eğitemezsiniz
For no equal opportunity:
Eşit fırsat olmadan
(Talkin' 'bout my freedom) Talkin' 'bout my freedom,
Özgürlüğümden bahsediyorum
People freedom (freedom) and liberty!
İnsanların özgürlüğü
Yeah, we've been trodding on the winepress much too long:
Üzüm cenderesinde uzun zamandır yürüyorduk
Rebel, rebel!
Asi asi!
Yes, we've been trodding on the winepress much too long:
Üzüm cenderesinde uzun zamandır yürüyorduk
Rebel, rebel!
Asi asi!
Babylon system is the vampire, yea! (vampire)
Kast sistemi vampirdir
Suckin' the children day by day, yeah!
Günden güne çocukları emen
Me say: de Babylon system is the vampire, falling empire,
Kast sistemi vampirdir diyorum
Suckin' the blood of the sufferers, yea-ea-ea-ea-e-ah!
Kurbanlarının kanını emiyor
Building church and university, wo-o-ooh, yeah! -
Kilise ve üniversite inşa ediyorlar
Deceiving the people continually, yea-ea!
İnsanları sürekli kandırıyorlar!
Me say them graduatin' thieves and murderers;
Hırsız ve katilleri mezun ediyorlar
Look out now: they suckin' the blood of the sufferers (sufferers).
Bak şimdi: mağdurların kanlarını emiyorlar
Yea-ea-ea! (sufferers)
Tell the children the truth;
Tell the children the truth;
Tell the children the truth right now!
Come on and tell the children the truth;
Tell the children the truth;
Tell the children the truth;
Tell the children the truth;
Come on and tell the children the truth.
Çocuklara gerçeği anlatın
Yeah, we've been trodding on the winepress much too long:
Üzüm cenderesinde uzun zamandır yürüyorduk
Rebel, rebel!
Asi asi!
Yes, we've been trodding on the winepress much too long:
Üzüm cenderesinde uzun zamandır yürüyorduk
Rebel, rebel!
Asi asi!
Yeah, we've been trodding on the winepress much too long:
Üzüm cenderesinde uzun zamandır yürüyorduk
Rebel, rebel!
Asi asi!
Yes, we've been trodding on the winepress much too long:
Üzüm cenderesinde uzun zamandır yürüyorduk
Rebel, rebel!
Asi asi!
From the very day we left the shores (trodding on the winepress)
Sahilleri bıraktığımız günden beri
Of our Father's land (rebel),
Babamızın adasında
We've been trampled on (rebel),
Hor görüldük
Oh now! (we've been oppressed, yeah!) Lord, Lord, go to ...
Oh şimdi! Tanrım... (ezildik...)