Guiltiness (talkin' 'bout guiltiness)
Suçluluk
Pressed on their conscience. Oh yeah.
Bilinçlerine bastılar
And they live their lives (they live their lives)
Hayatlarını yaşıyorlar
On false pretence everyday -
Hilelerle her gün
each and everyday. Yeah.
Her bir gün
These are the big fish
Büyük balıklar bunlar
Who always try to eat down the small fish,
Her zaman küçük balığı yemeye çalışan
just the small fish.
Sadece küçük balığı
I tell you what: they would do anything
Ne diyeeğim: her şeyi yaparlar
To materialize their every wish. Oh yeah-eah-eah-eah.
Her istediklerini maddileştirmek için
Say: Woe to the downpressors:
De: Baskıcılara yuh
They'll eat the bread of sorrow!
Acı ekmeğinden yiyecekler
x3
Guiltiness (talkin' 'bout guiltiness)
Suçluluk
Pressed on their conscience. Oh yeah.
Bilinçlerine bastılar
These are the big fish
Büyük balıklar bunlar
Who always try to eat down the small fish,
Her zaman küçük balığı yemeye çalışan
just the small fish.
Sadece küçük balığı
I tell you what: they would do anything
Ne diyeeğim: her şeyi yaparlar
To materialize their every wish. Oh yeah-eah-eah-eah.
Her istediklerini maddileştirmek için
Say: Woe to the downpressors:
De: Baskıcılara yuh
They'll eat the bread of sorrow!
Acı ekmeğinden yiyecekler
x3
Guiltiness. Oh yeah. Ah!
Suçluluk
They'll eat the bread of sorrow everyday.
Her gün acı ekmeğinden yiyecekler