Amen - Amin
Last night I had a dream
Dün gece bir rüya gördüm
The dream I had was true
Gördüğüm rüya gerçekti
I fell through the stars
Yıldızlardan düştüm
Went walking on the moon
Yürüyerek aya gittim
Burned like a thousand candles in her arms
Kollarında binlerce mum gibi yandım
The skin under my finger tips
Parmak uçlarımın altındaki deri
Honeysuckle on her lips
Dudaklarında hanımeli
Sweeter than a man deserves to taste
Bir erkeğin tatmayı hak ettiğinden daha tatlı
Mercy, mercy, what else can I say
Merhamet, merhamet, başka ne diyebilirim ki
But Amen, Amen, Amen
Amin'den başka, Amin, Amin
Last night we were born together
Dün gece beraber doğduk
It was like we'd always been
Hep birlikteymişiz gibiydi
She'll be with me forever
Sonsuza kadar benimle olacak
If I don't see her again
Eğer onu bir daha görmezsem
We poured the wine until our cup ran over
Kadehlerimiz taşana kadar şarabı doldurduk
Unfolding like a mystery
Bir gizemi çözmek gibi
Inside of her like poetry
Onun içi şiir gibi
A thousand horses running through my veins
Damarlarımda binlerce at koşuyor
Mercy, mercy what else can I say
Merhamet, merhamet, başka ne diyebilirim ki
Amen, Amen, Amen
Amin, Amin, Amin
I laid down in her garden
Bahçesinde uzandım
Naked on her floor
Yerde çırılçıplak
Windows up, the curtains blowing
Pencereler açık, perdeler uçuşuyor
She don't lock the door
Kapıyı kilitlemedi
Amen, Amen
Amin, Amin
At the banquet table
Şölen masasında
A beggar at a feast
Ziyafette bir dilenci
I felt her tongue between my lips
Dilini dudaklarımın arasında hissettim
And I forgot to breath
Ve nefes almayı unuttum
We stayed there 'til the candles burned the carpet
Mumlar halıyı yakana kadar orada kaldık
Last night I had a dream
Dün gece bir rüya gördüm
The dream I had was true
Gördüğüm rüya gerçekti
Mercy, mercy, what else can I say
Merhamet, merhamet, başka ne diyebilirim ki
Mercy, mercy, I laid down and prayed
Merhamet, merhamet, uzandım ve dua ettim
Amen, Amen, Amen
Amin, Amin, Amin