BY THE RİVERS OF BABYLON babylone nehrinin kıyısında
By the rivers of babylon, there we sat down
Babylone nehrinin kenarında oturduk
Ye-eah we wept, when we remembered zion.
Kudüs'ü hatırlayınca ağladık
By the rivers of babylon, there we sat down
Babylone nehrinin kenarında oturduk
Ye-eah we wept, when we remembered zion.
Kudüs'ü hatırlayınca ağladık
When the wicked
büyücü
Carried us away in captivity
esaret içinde bizi yakaladığında
Required from us a song
bizden bir şarkı rica etti
Now how shall we sing the lords song in a strange land
garip bir ülkede şimdi lordların şarkısını nasıl söylesek ki
When the wicked
büyücü
Carring us away in captivity
esaret içinde bizi yakaladığında
Required from us a song
bizden bir şarkı rica etti
Now how shall we sing the lords song in a strange land
garip bir ülkede şimdi lordların şarkısını nasıl söylesek ki
Let the words of our mouth and the meditations of our heart
Ağzımızdan çıkacak olan kelimelere ve kalbimizdeki meditasyona izin ver
Be acceptable in thy sight here tonight
Bu gece burda görüş, manzara kabul edilebilir
Let the words of our mouth and the meditations of our heart
Ağzımızdan çıkacak olan kelimelere ve kalbimizdeki meditasyona izin ver
Be acceptable in thy sight here tonight
Bu gece burda görüş, manzara kabul edilebilir
By the rivers of babylon, there we sat down
Babylone nehrinin kenarında oturduk
Ye-eah we wept, when we remembered zion.
Kudüs'ü hatırlayınca ağladık
By the rivers of babylon, there we sat down
Babylone nehrinin kenarında oturduk
Ye-eah we wept, when we remembered zion.
Kudüs'ü hatırlayınca ağladık
By the rivers of babylon (dark tears of babylon)
Babylone nehrinin kıyısında babylon'un karanlık gözyaşları
There we sat down (you got to sing a song)
Orada oturduk sen bi şarkı söyledin hani
Ye-eah we wept, (sing a song of love)
Evet ağladık
When we remember zion. (yeah yeah yeah yeah yeah)
Kudüs'ü hatırlayınca evet evet evet evet…
By the rivers of babylon (rough bits of babylon)
Babylone nehri kıyısında babylon'un hafif dalgası
There we sat down (you hear the people cry)
Oturduğumuz yer(den insanların ağlamalarını duyarsın)
Ye-eah we wept, (they need their God)
Evet ağladık (tanrılarına ihtiyaçları var)
When we remember zion. (ooh, have the power)
Kudüs'ü hatırlayınca (ohh, güç abidesi)
by ilkay DOĞAN