I saw you sitting all by yourself,
Seni gördüm tek başına oturuyordun
With a coffee and The New York Times.
Bir kahve ve The New York Times'la* birlikte
You got me thinking like what the hell
Beni bu da nedir diye düşünmeme sebep oldun
Before I go and change my mind.
Gidip ,düşüncelerimi değiştirmeden önce
Hey, you, feel like falling in love on a subway train.
Hey,sen,tren yolunda aşık olmuş gibi hissediyorum
Hey, you, do you tell me, baby, I don't know your name.
Hey,sen, söylemeyecekmisin,bebeğim,ismini bilmiyorum
Tell me, I don't know your name.
Söyle hadi,ismini bilmiyorum
We say what we say,
Söyledik ne söylediysek
We do what we do,
Yaptık ne yaptıysak
We love who we love,
Sevdik kimi sevdiysek
Hey, you.
Hey,sen
If life is a small town, we're just passing through
Eğer hayarın küçük bi kasabaysa,biz sadece oradan geçiyoruz
Blink and you miss it, hey you.
Işıltı ve sen bunu özledin,hey sen
Just another pair of old black boots,
Sadece eski siyah botların başka bir çifti
With the jacket on and a ticket home.
Bu ceket ve eve giden bir biletle
Just a dreamer on a Sunday night
Sadece bir hayalperest pazar gecesinde
Who is gonna leave you alone.
Seni yalnız bırakıp gidecek olan
Hey, you, feel like falling in love on a subway train.
Hey,sen,tren yolunda aşık olmuş gibi hissediyorum
Hey, you, do you tell me, baby, I don't know your name.
Hey,sen, söylemeyecekmisin,bebeğim,ismini bilmiyorum
Tell me, I don't know your name.
Söyle hadi,ismini bilmiyorum
We say what we say,
Söyledik ne söylediysek
We do what we do,
Yaptık ne yaptıysak
We love who we love,
Sevdik kimi sevdiysek
Hey, you.
Hey,sen
If life is a small town, we're just passing through
Eğer hayarın küçük bi kasabaysa,biz sadece oradan geçiyoruz
Blink and you miss it, hey you.
Işıltı ve sen bunu özledin,hey sen
Hey, you, hey, you.
Hey,sen,hey,sen
Hey, you, hey you.
Hey,sen,hey,sen
We don't have to say forever,
Sonsuza dek söylemek zorunda değiliz
I'm cool with whatever,
Ben ne ile iyiyim
Love is coping.
Aşk yolunu bulur
We can just sit here at night,
Bu gece sadece buraya oturabiliriz
Just two strangers in the night,
Yalnızca iki yabancı gecenin karanlığında
Ain't that what we're supposed to do?
Değil mi ne yapmamızı umuyoruz?
We say what we say,
Söyledik ne söylediysek
We do what we do,
Yaptık ne yaptıysak
We love who we love,
Sevdik kimi sevdiysek
Hey, you.
Hey,sen
If life is a small town, we're just passing through
Eğer hayarın küçük bi kasabaysa,biz sadece oradan geçiyoruz
Blink and you miss it, hey you.
Işıltı ve sen bunu özledin,hey sen
Hey you, hey you, hey you, hey you.
Hey sen,hey sen,hey sen,hey sen
Hey you, hey you, hey you, hey you.
Hey sen,hey sen,hey sen,hey sen
Hey, you, feel like falling in love on a subway train.
Hey,sen,tren yolunda aşık olmuş gibi hissediyorum
Won't you tell me your name?
Bana ismini vermiyecekmisin?
The New York Times*:1851 de kurulmuş olan günlük bir Amerikan gazetesidir.