I (I) will learn to live before I die
Will learn to love and learn to try (learn to try)
Not to give it all away (give it all away)
She (she) may be the one that's meant for me
Or for the man that I used to be (used to be)
Till I gave it all away (gave it all away)
Why I lay my heart down on the floor
I showed you love, you wanted more, more, more
But I gave it all away (cry, cry)
You taught me to see the better truth
About yourself but about me too (about me too)
I was stupid over you, what could I do
Some people wait a lifetime for a chance like this
I've waited enough, baby, no, I won't let you go
I'm sick of tears and bitter fears
Ölmeden önce yaşamayı öğreneceğim
Sevmeyi ve denemeyi öğreneceğim
Her şeyi boş vermeyi değil
Benim için anlamı olan kişi o olabilir
Ya da eskiden olduğum adam için
Her şeyi boş verene kadar
Kalbimi yere serdiğimde
Sana aşkı gösterdim, sen daha fazlasını istedin,
Ama her şeyi boşverdim
Bana daha iyi gerçeği görmeyi öğrettin
Kendin ve benim hakkımda
Senin için aptaldım, ne yapabilirdim
Bazı insanlar böyle bir şans için bir ömür boyu beklerler
Ben yeterince bekledim bebeğim, hayır gitmene izin vermeyeceğim
Korkulardan ve göz yaşlarından bıktım
Kaldıracak bir şey kalmadı
Her şeyi boş verdim