I can feel the animal within
(İçerideki hayvanı hissedebiliyorum)
I chain the beast and crawl inside myself
(Yaratığı zincirler ve kendi içimde sürünürüm)
I hear the call of violence
(Şiddet çağırısı duyuyorum)
I sleep no more and I can't
(Artık uyumam ve uyuyamıyorum)
I've lost it all
(Herşeyi kaybettim)
Carry me through this world alive
(Beni bu dünyadan capcanlı götürün)
I feel no more, the suffering
(Artık acı çekmiyorum, hissizleştim)
Bury me in this cold light
(Beni bu soğuk ışığa gömün)
I feed the wolf, and shed my skin
(Kurdu besledim ve eski benliğimi bıraktım)
I can see the devil closing in
(Şeytanın yaklaştığını görebiliyorum)
I choke the breath that dies to cry for help
(Yardım için ölene kadar ağlayan nefesi keserim)
I feel the pull of gravity
(Yer çekiminin gücünü hissediyorum)
I bleed no more, and rise again
(Artık kan dökmem, ve tekrar yükselirim)
I've lost it all
(Her şeyi kaybettim)
Carry me through this world alive
(Beni bu dünyadan capcanlı götürün)
I feel no more, the suffering
(Artık acı çekmiyorum, hissizleştim)
Bury me in this cold light
(Beni bu soğuk ışığa gömün)
I feed the wolf, and shed my skin
(Kurdu besledim ve eski benliğimi bıraktım)
It is no longer a human, it's a beast
(O artık bir insan değil, o bir yaratık)
Unmerciful, ferocious, fearless
(Merhametsiz, acımasız, korkusuz)
You're a madman
(Sen bir delisin)
Tampering with nature
(Doğaya karışan)
Every man's ambitions
(Her erkeğin tutkusu)
Carry me through this world alive
(Beni bu dünyadan capcanlı götürün)
I feel no more, the suffering
(Artık acı çekmiyorum, hissizleştim)
Bury me in this cold light
(Beni bu soğuk ışığa gömün)
I feed the wolf, and shed my skin
(Kurdu besledim ve eski benliğimi bıraktım)
Fight the animal
(Hayvanla Savaş)
Carry me through (fight the animal) this world alive
(Beni bu dünyadan capcanlı götürün) (hayvanla savaş)
Fight the animal
(Hayvanla Savaş)
I feel no more (fight the animal), the suffering
(Artık acı çekmiyorum, hissizleştim) (hayvanla savaş)
Fight the animal
(Hayvanla Savaş)
Bury me in (fight the animal) this cold light
(Beni bu soğuk ışığa gömün) (Hayvanla Savaş)
Fight the animal
(Hayvanla Savaş)
I feed the wolf (fight the animal), and shed my skin.
(Kurdu besledim ve eski benliğimi bıraktım) (Hayvanla Savaş)