Staring from my room I see them
Odamda hareketsiz dururken onları gördüm
Holding hands wish I could be them
Ellerini tuttum onların gerçek olmasını diledim
Lovers doing what we use to do
Sevgililerin yaptıkları gibi yapıyoruz
(But I'm stuck here alone)
(Ama ben burda yalnız tıkanıp kaldım)
That's the way it's been here lately
İşte son zamanlarda hep burada böyleyim
You're too busy now to save me
Sen beni şimdi korumak için çok meşgulsün
Feels like you forget I'm waiting for you
Seni beklerken seni unutmuşum gibi hissediyorum
Sometimes I wish I could just let go
Bazen seni bırakmayı diliyorum
But I love you (I love you)
Ama seni seviyorum (seni seviyorum)
And I believe that one day you will come around
Biliyorum bir gün kendine geliceksin
But can you tell me
Ama bana söylemelisin
How do I always end up being the girl at the window
Nasıl her zaman günün sonunda pencerede o kız oluyor?
(Window, window)
(Pencerede;pencerede)
I tell myself I'm not gonna wait for you whenever you go
Kendime söyledim ne zaman gidersen git seni beklemeyceğim
(You go, you go)
(Gittin,gittin)
You give me your word and I always take it
Bana kelimeler verdin ve ben herzaman aldım
You say you'll be home but you never make it
Evde olacağını söyledin ama asla yapmadın
So why do I...
Öyleyse napmalıyım?
Always end up that girl at the window (the window)
Her zaman günün sonunda o kız pencerede oluyor (pencerede)
The girl at the window
O kız pencerede
I know you're working that's why you're leaving
Biliyorum ayrılma nedenin çalışman
I will never argue your reasons
Asla senin nedenlerine itiraz etmeyeceğim
If this means that you believe in them
Eğer bu onlara inanmam anlamına geliyorsa
Oh time goes on and we're growing apart
Zaman ilerliyor ve biz ayrı büyüyoruz
Broken promises break my heart
Kırık sözler kalbimi kırdı
Please don't give me a reason to say goodbye
Lütfen bana elveda demek için neden verme
Sometimes I wish I could just let go
Bazen seni bırakmayı diliyorum
But I love you (I love you)
Ama seni seviyorum (seni seviyorum)
And I believe that one day you will come around
Biliyorum bir gün kendine geliceksin
But can you tell me
Ama bana söylemelisin
How do I always end up being the girl at the window
Nasıl her zaman günün sonunda pencerede o kız oluyor?
(Window, window)
(Pencerede;pencerede)
I tell myself I'm not gonna wait for you whenever you go
Kendime söyledim ne zaman gidersen git seni beklemeyceğim
(You go, you go)
(Gittin,gittin)
You give me your word and I always take it
Bana kelimeler verdin ve ben herzaman aldım
You say you'll be home but you never make it
Evde olacağını söyledin ama asla yapmadın
So why do I...
Öyleyse napmalıyım?
Always end up that girl at the window (the window)
Her zaman günün sonunda o kız pencerede oluyor (pencerede)
The girl at the window
O kız pencerede
How can I be what you're saying
Nasıl dediğin gibi olabilirim
When you keep turning all the pages
Sen bütün sayfaları çevirirken
Am I suppose to believe your words are true
Sözlerinin doğru olduğuna inanmam gerek
Don't take advantage of me cause you know I won't leave you
Benden yararlandın çünkü benim senden ayrılmayacağımı biliyorsun
I make sure you know I always wanna see you
Seni hergün görmek istediğimi bildiğini eminim
Whoa won't you do it for me too
Bunu benim için yapmayacaksın
How do I always end up being the girl at the window
Nasıl her zaman günün sonunda pencerede o kız oluyor?
(Window, window)
(Pencerede;pencerede)
I tell myself I'm not gonna wait for you whenever you go
Kendime söyledim ne zaman gidersen git seni beklemeyceğim
(You go, you go)
(Gittin,gittin)
You give me your word and I always take it
Bana kelimeler verdin ve ben herzaman aldım
You say you'll be home but you never make it
Evde olacağını söyledin ama asla yapmadın
So why do I...
Öyleyse napmalıyım?
Always end up that girl at the window (the window)
Her zaman günün sonunda o kız pencerede oluyor (pencerede)
The girl at the window
O kız pencerede