Oh arrested on charges of unemployment
He was sitting in the witness stand
The judge's wife called up the district attorney
Said you free that brown eyed man
You want your job you better free
That brown eyed man
Flying across the desert in a TWA,
I saw a woman walking across the sand
She'd been a-walkin' thirty miles en route to Bombay
To meet a brown eyed handsome man
Her destination was a brown eyed handsome man
Way back in history three thousand years
In fact ever since the world began
There's been a whole lot of good women shedding tears
Over a brown eyed handsome man
A lot of trouble with a brown eyed handsome man
Well a beautiful a daughter couldn't make up her mind
Between a doctor and a lawyer man
Her mother told her, "Darlin' go out and find yourself
A brown eyed handsome man
That's what your daddy is a brown eyed handsome man"
Well the Milo de Venus was a beautiful lass
She had the world in the palm of her hand
But she lost both her arms in a wrestling match
To win a brown eyed handsome man
She fought and won herself a brown eyed handsome man
Well-a two, three the count with nobody on
He hit a high fly into the stands
A-rounding third he was a-heading for home
It was a brown eyed handsome man
That won the game it was a brown eyed handsome man
Oh, işsizlik suçundan tutuklandı
Tanık standında oturuyordu
Hakimin karısı bölge savcılığını çağırdı
Kahverengi gözlü adamı serbest bıraktığını söyledi.
Sen işini daha iyi ücretsiz istiyorsun
O kahverengi gözlü adam
Bir TWA'da çöl boyunca uçuyor,
Kumun üzerinden yürüyen bir kadın gördüm
Bombay'a giderken otuz mil yürüyordu.
Kahverengi gözlü yakışıklı bir adamla tanışmak için
Hedefi kahverengi gözlü yakışıklı bir adamdı.
Üç bin yıl tarihe geri dönüş
Aslında dünya başladığından beri
Gözyaşı döken çok sayıda iyi kadın var
Kahverengi gözlü yakışıklı bir adam yüzünden
Kahverengi gözlü yakışıklı bir adamla bir sürü sorun
Güzel bir kız, kararını veremedi.
Bir doktor ve bir avukat adam arasında
Annesi ona "Darlin" dışarı çıkıp kendini bulmasını söyledi.
Kahverengi gözlü yakışıklı bir adam
Baban kahverengi gözlü yakışıklı bir adam
Milo de Venüs güzel bir kızdı.
Elini avuç içinde dünya vardı
Ama güreş maçında iki kolunu da kaybetti
Kahverengi gözlü yakışıklı bir adam kazanmak için
Mücadele etti ve kendine kahverengi gözlü yakışıklı bir adam kazandı.
Peki, iki, üçü kimsenin olmadığı
Standa yüksek bir sineği vurdu.
Bir yuvarlama üçüncü o ev için başlık oldu
Kahverengi gözlü yakışıklı bir adamdı.
Oyunu kazandı, kahverengi gözlü yakışıklı bir adamdı.