you wont admit you love me,
beni sevdiğini asla itiraf etmeyeceksin
and so, how am i ever to know?
ve bu yüzden, nasıl bilebilirim?
you only tell me,"perhaps, perhaps, perhaps."
sen sadece bana "belki, belki, belki" diyorsun
a million times i ask you,
bir milyon kez sordum sana,
and then i ask you over again.
ve sonra yine soruyorum
you only answer, "perhaps, perhaps, perhaps."
sen sadece "belki, belki, belki" diyorsun
if you cant make your mind up,
eğer kararını veremiyorsan
well never get started,
biz asla başlayamayız
and i dont want to wind up, being parted, broken-hearted.
ve kalbi kırılmış olarak ayrılmak istemiyorum
so if you really love me,
bu yüzden eğer beni gerçekten seviyorsan
say yes, but if you dont, dear, confess
evet de, ama sevmiyorsan sevgilim, itiraf et
and please dont tell me,"perhaps, perhaps, perhaps."
ve lütfen " belki, belki, belki" deme
if you cant make your mind up,
eğer kararını veremiyorsan
well never get started,
biz asla başlayamayız
and i dont want to wind up being parted, broken-hearted.
ve kalbi kırılmış olarak ayrılmak istemiyorum
so if you really love me,
bu yüzden eğer beni gerçekten seviyorsan
say yes, but if you dont, dear, confess
evet de ,ama sevmiyorsan sevgilim,itiraf et
and please dont tell me,
ve lütfen bana ,
"perhaps, perhaps, perhaps."
"belki, belki, belki"
"perhaps, perhaps, perhaps."
"belki, belki, belki"
"perhaps, perhaps, perhaps."
"belki, belki, belki" deme