Cannibal Corpse - Edible Autopsy

Wheeled in on a cart, lying dormant not dead
tekerlekli bir el arabasıyla taşınıyorsun,uyuşuk bir şekilde uzanıyorsun,ölü değilsin
Hospital of immortality, butcher their patients bloody red
ölümsüzlüğün hastanesi,kurbanlarını kan kırmızına doğruyorlar
Taken to a dark room, fear of impending doom
karanlık bir odaya alınmışsın,eli kulağındaki felaketin korkusu
The doctor straps you down, with an evil grin
doktor seni kayışla bağlıyor,şeytani bir gülümseme ile
Grabs his rusty blade, ripping through flesh and vein
paslı bıçağını kavrıyor,damarlarının ve etinin altını üstüne getiriyor
He tortures his patients through evil means
adi yöntemlerle hastalarına işkence ediyor
You can't try to fight them, first they change your brain
onlara karşı koymayı deneyemezsin,ilk önce beynini değiştiriyorlar
Beyond the realm of evil, their means are insane
kötülükten de ötedeler,deliler ve şerefsizler
Mutilated beyond belief, but still kept alive
aklın aldığından öte bir şekilde sakatlanmışsın ama hala canlı tutuluyorsun
Pathologist of death gouging out your eyes
ölümün patalogları gözlerini oyuyorlar
Guts and blood, bones are broken
bağırsaklar ve kan, kemiklerin kırılmış
As they eat your pancreas
onlar pankreasını yerlerken Human liver, for their diner
insan karaciğeri de akşam yemekleri için hazırda
Or maybe soup with eyes
ya da belki gözlerden bir çorba
Cause of death, still unknown
ölüm nedeni, hala bilinmiyor
Gnawing meat, from your bones
kemiklerden etler fışkırıyor
Bone saw binding in your skull
kemik testeresi kafatasına saplanıyor
Brains are oozing a human stump
beynin sızıyor,kesilmiş bir kütükten geriye kalan parçalar gibisin
Needles injected, through your eyes
iğneer enjekte edilmiş gözlerinden
Pulling off flesh, skinned alive
etini çekip koparıyorlar,canlı canlı derini yüzdüler
Killing for free in blood they will trust, and they must never forsake
boşu boşuna katliam,kana inanıyorlar,asla vazgeçmeyecekler
feeding on blood that brought them abound, and they must kill tonight
kanla beslenmek onları bu hale getirdi ve bu gece katletmeliler
Genocide, suicide, screaming cries, in hell you will die
Lying dormant not dead
soykırım, intihar, çığlık çığlığa ağlayışlar, cehennemde öleceksiniz, uyuşmuş bir biçimde uzanıyorsun ,ölü değilsin