He's not a thinner splendor, no no
-İnce görkemli biri değil, hayır hayır
He's not an all-commander, oh no
-Bir komutan değil, oh hayır
All señoritas would sigh
-Tüm bayanlar iç çekerdi
Whenever he passes by, ay, ay
-O geçtiği zaman , ay ay
He hasn't got a thing to sell (3 times)
-Satacak bir şeyi yok (3 kez)
No umbrellas, no bananas
-Ne şemsiyeleri, ne muzları
And no mandolins or violins or "pianas"
-Ve ne de mandolinleri ya da kemanları ya da piyanoları
So if your hear him shout or yell
-Bu yüzden, eğer onun seslenişini ya da bağırışını duyarsan
Or if your hear him ring your bell
-Ya da zilini çaldığını duyarsan
He hasn't got a thing to sell
-Satacak bir şeyi yok
No tomatas, enchiladas
-Ne domatesleri, ne biberleri
And no highs or seas or coconuts or batatas
-Ve ne de zirveleri ya da denizleri ya da hindistan cevizlerı ya da tatlı patatesleri
But oh how I can make love?
-Ama nasıl da sevişebilirim?
This sends me up to heavens above
-Bu beni cennetin üstüne çıkarır
Oh oh you see what I mean
-Biliyorsun neyi kastettiğimi
What you mean?
-Kastettiğin nedir?
My heart jumps like a Mexican bean
-Kalbim meksika fasulyesi gibi çarpıyor