When I was young
(Küçükken)
I'd listened to the radio
(Radyo dinlerdim)
Waitin' for my favorite songs
(En sevdiğim şarkıları beklerdim)
Waiting they played I'd sing along
(Onlarla beraber söylemek için)
It made me smile
(Beni gülümsetti)
Those were such happy times
(Çok mutlu zamanlardı)
And not so long ago
(Ve bu uzun zaman önce değil)
How I wondered where they'd gone
(O günlerin nasıl bittiğine şaşırdım)
But they're back again
Fakat onlar tekrardan gelir
Just like a long lost friend
Bir kayıp arkadaş gibi
All the songs I loved so well
Çok sevdiğim tüm şarkılar
(*) every sha-la-la-la
Her sha la la la
Every wo-wo-wo
Her wo wo wo
Still shines
Hala hatırlatıyor
Every shing-a-ling-a-ling
Her shing-a-ling-a-ling
That they're starting to sing's
Ki onlar şarkı söylemeye başlıyorlar
So fine
Çok hoş
When they get to the part
Where he's breakin' her heart
Onun kalbini kırdığı yere donduklerinde
It can really make me cry
Bu gerçekten beni ağlatabilir
Just like before
Önceki gibi
It's yesterday once more
Dün bir kez daha
Lookin' back on how it was
In years gone by
(geçen yıllarda nasıl olduğuna dönüp bakarak)
And the good times that I had
Makes today seem rather sad
(Ve Sahip olduğum iyi zamanlar bugün beni daha çok üzüyor)
So much has changed
Cok şey değişti
It was songs of love that
I would sing to then
(O zamanlar söylediğim şarkılar aşk şarkılarıydı)
And I'd memorize each word
(Her kelimesi hafızamda)
Those old melodies
(O eski melodiler)
Still sound so good to me
(Hala bana iyi geliyo)
As they melt the years away
( Yılları geri getiriyormuş gibi)
Repeat (*)
All my best memories
En iyi hatıralarım
Come back clearly to me
Bana tekrardan geliyor
Some can even make me cry
Bazıları beni ağlatabilir
Just like before
Önceki gibi
It's yesterday once more
Dün bir kez daha