Il n'est pas facile de suivre le vent
Kolay değil rüzgarın peşine düşmek
Vendre de l'argile aux marchands de temps
Zaman tacirlerine kil satmak*
Et tendre des fils entre les passants
Gelip geçenlerin arasında ip germek
Et garder l'équilibre.
Ve dengeyi korumak
Il n'est pas facile de suivre les suivants,
Kolay değil takip edenleri takip etmek
De rester docile contre les courants.
Akıntılara karşı uysal kalmak
Il y a qu'on s'abîme parfois, souvent
Bazen,genellikle dengeyi kaybedinceye kadar
À perdre l'équilibre.
Yıkıldığımız zamanlar olur
(Nakarat:)
On fait comme on peut, (mmm) pas toujours le mieux mais
Yapabildiğimiz kadar yapıyoruz,(mmm) ama her zaman en iyisi değil
Tout ce que l'on peut (mmm mmm) tout (x2)
Yapabildiğimiz her şey(mmm mmm)her şey
Il n'est pas facile de savoir comment
Bir göz kırpmanın insanları nasıl
Un battement de cil peut tromper les gens.
Aldattığını bilmek kolay değil
Les mots sont fragiles, aussi cassants
Kelimeler hassas aynı zamanda da kırıcı
Et troublent l'équilibre.
Ve kelimeler dengeyi bozuyorlar
Il n'est pas facile d'être seul entre cent,
Kolay değil yüz kişi arasında yalnız olmak
Préférer l'exil, partir en courant.
Sürgünü tercih etmek,koşarak gitmek
Il y a qu'on s'anime, il y a qu'on surprend
Canlandığımız,şaşırttığımız zamanlar olur
Rester en équilibre
Dengede kalmak için
(Nakarat x2)
Il n'est pas facile d'être seul entre cent,
Kolay değil yüz kişi arasında yalnız olmak
Préférer l'exil, partir en courant.
Sürgünü tercih etmek,koşarak gitmek
Il y a qu'on s'anime, il y a qu'on surprend
Canlandığımız,şaşırttığımız zamanlar olur
Rester en équilibre
Dengede kalmak için
Not: Zaman tacirlerine kil satmak:Bir şeyin
ne kadar zor,imkansız olduğunu anlatmak için
kullanılan bir ifade.
Çeviren : Ahmet Kadı