In the beginning of this, the anthropocene era
Life was pristine, resonating impact …the instigator's arrival
Densely populating smashing biodiversity
Altered climate accelerating exacerbated by our human activities
Bu antroposen çağının ilk zamanlarında
Hayat bakirdi, yankılanma etkisi... kışkırtıcının gelişi
Yoğun nüfus biyolojik çeşitliliği mahvediyor
Bizim insan faaliyetleriyle daha da beter edilen
bozulmuş iklim hızlanıyor
We used it up, we wore it out, we made it do what we could have done without
Machines to make machines fabricating the end of all living things
Sacrificing all morality, the ends never justify the means
Technology defines the ages - our human history burns its own pages
Hepsini tükettik, eskittik
idare edebildiğimiz şeyle yetindik
Makineleri üretecek makineler yaşayan herşeyin
Sonunu hazırlıyor.Kurban ederek tüm ahlakı, sonuçlar meşrulaştırmaz araçları
Teknoloji çağları belirliyor, İnsanlık tarihimiz kendi sayfalarını yakıyor
Under the sun and in the light of day we throw this all away
Instinctual devotion to annihilation
Eradication, mass predation - manufactured extinction
The powers that be are you and me
Güneşin altında ve gün ışığında bütün bunları
Boşa harcıyoruz.Yok oluş için içgüdüsel fedakarlık
Yok etme, kitlesel predasyon- imal edilmiş yok oluş
Var olan güçler sen ve ben (biziz)
These enemies of inconvenience = undertakers
Entire species erased
Millions of acres defaced
Nonrenewable
Rahatsızlığın düşmanları – mezar kazıcılar
Bütün türler silindi
Yerine yenisi gelmeyen
Milyonlarca arazi tahrif edildi
Fuck this flesh
Curating distress
Composing our dirge
True nature emerged
Sıkıntıyı sergileyen
Bu bedeni def et
Ağıtımızı yazarak
Gerçek doğa meydana çıktı
Under the sun and in plain sight
a tragedy has been designed by hands of cultures
intertwined in greed and cruel ways of life
Güneşin altında ve açıkça meydanda
bir trajedi kültürlerin elleriyle tasarlandı
Açgözlülük ve yaşamın zalim yollarında iç içe geçmiş
Çeviren: Şafak Yalçın