Eyes i`m looking for has come to weep all the sorrow
Aradığım gözler tüm üzüntüyü ağlamaya başladı
(all the sorrow you made)
(sebep olduğun tüm üzüntü)
Tears i couldn`t dry, they burnt her heart for the sorrow
Kurutamadığım gözyaşları, üzüntü içinde onun kalbini yaktı
(for the sorrow you made)
(sebep olduğun üzüntü için)
She`s the one who closed her eyes for all we lost
O kaybettiğiklerimiz için gözlerini kapatandı
At the end of our day
Günün sonunda
She`s the one who wish to cry but hold inside
O ağlamayaı dileyen ama içinde tutandı
All the sorrow, at the end of our day
Tüm üzüntüyü, günün sonunda
Now is it life that makes you sad?
Şimdi seni böyle üzen yaşam mı?
How did it took us this much apart?
O bizi nasıl bu kadar ayrı düşürdü?
Cold is creeping i haunt myself to become one
Soğuk nüfuz ediyor birisi olmak için kendimi usandırıyorum
(the one i used to be)
(eskiden olduğum kişi)
Leading me to find, they burnt our hearts for the sorrow
Bana yol gösteren bulmam için, onlar kalplerimizi üzüntü için yaktılar
(for the sorrow we gained)
(elde ettiğimiz üzüntü için)