I'm ready to go.
Gitmeye hazırım
I'm ready to fall into her black.
Onun siyahına düşmeye hazırım
Oh, how can it stain.
Oh, lekeliyebiliyor
Why is her eyes so full of rain.
Neden onun gözleri böylesine yağmur dolu
Oh, why can't I bleed like you do.
Oh, neden senin yaptığın gibi kanayamıyorum
Why can't I breath like I did.
Neden (eskiden) aldığım gibi nefes alamıyorum
Nothing inside of my heart.
Kalbimde hiçbirşey yok
Nothing to crave like you have.
Senin sahip olduğunu arzulayacak gibi hiçbirşey yok
I'm throwing the stone.
Taş atıyorum
I'm ready to bend inside her nest.
Onun yuvasına kıvrılmaya hazırım
My roam is a cry,
Boş boş dolaşmam bir ağlayış
A cry that is dark inside its frame.
Çerçevesinin içinde karanlık bir ağlayış
It's like her lips were made to scream.
Sanki dudakları çığlık atmak için yaratıldı
Oh, why I just can't see her fear.
Oh, neden ben onun korkusunu göremiyorum.