Chelsea Grin - Don't Ask, Don't Tell

I'm not too far from you,
Senden çok uzakta değilim,
I can't wait to see you,
Seni görmek için bekleyemem,
Again and again.
Yeniden ve yeniden.

Lift me up to the highest level
Beni en yüksek seviyeye kaldır
And lay me down once I reach the clouds.
Ve bir zamanlar ulaştığım bulutlara yatır.
I'm not a fiend,
Ben arkadaşın değilim
Just persistent in my being.
Yalnızca varoluşumda iz bırakmak var.

I've been living up the nights in white,
Solgun gecelerde yaşıyorum
The storm keeps growing.
Fırtına büyümeye devam ediyor
I can taste the bitter leaf,
Acı yaprağın tadını alabiliyorum,
The high,
Yüksel,
The blood is flowing.
Kan akmaya devam ediyor.
The blood is flowing.
Kan akmaya devam ediyor.

Oh!

My lady winter,
Kışın hanımı,
Please come and take my soul.
Lütfen gel ve ruhumu al.
So don't ask and I won't tell,
Sakın sebebini sorma, söylemeyeceğim,
Just relax and let your heart swell.
Sadece rahatla ve kalbinin hızlanmasına izin ver.
Take this flask, and kick it back.
Bu barut şişesini al, ve tekmele
It won't be easy until she comes back, until she comes back.
O kız geri gelene kadar bu kolay olmayacak, o kız geri dönene kadar
So don't ask and I won't tell!
Bu yüzden sakın sorma sebebini, söylemeyeceğim!

I will hold my breath, Nefesime tutacağım,
Until you fill my lungs.
Sen ciğerlerimi doldurana kadar.
I will never give up,
Asla vazgeçmeyeceğim,
Anticipation is the itch to my crave.
Beklemek benim hasretim için bir heves.

Lift me up to the highest level
Beni en yüksek seviyeye kaldır
Lift me up to the highest level
Beni en yüksek seviyeye kaldır

I've been living up the nights in white,
Solgun gecelerde yaşıyorum
The storm keeps growing.
Fırtına büyümeye devam ediyor
I... I!
Ben... Ben!

Look in the mirror,
Aynaya bak,
The red is filling in your eyes,
Kırmızılık gözlerini dolduruyor,
Your eyes.
Senin gözlerini.

You're getting lost in between the lines,
Satır aralarında kaybolup gidiyorsun
The lines.
Satırlarda..

I've been living up the nights in white,
Solgun gecelerde yaşıyorum
The storm keeps growing.
Fırtına büyümeye devam ediyor
I can taste the bitter leaf,
Acı yaprağın tadını alabiliyorum,
The high,
Yüksel,
The blood is flowing.
Kan akmaya devam ediyor.

So don't ask and I won't tell, tell,
Sakın sebebini sorma, söylemeyeceğim, söylemeyeceğim,
So don't ask and I won't tell,
Sakın sebebini sorma, söylemeyeceğim,