Yeah
Evet
Oh-oh
Baby, he's the reason for the way you feelinBebeğim, onun öyle hissetmesinin nedeni var
I know what you need
Neye ihtiyacın olduğunu biliyorum
And you can get it on sight (Yeah), yeah (Yeah)
Ve sen onun görüşünde olabilirsin (Evet), evet (Evet)
‘Cause I ain't like the others
Çünkü ben diğerleri gibi değilim
Soon you gon' discover
Yakında sen keşfedebilirsin
This that type of lovin' that can change your life, oh-oh
Bu sevme şekli hayatını değiştirebilir, oh-oh
I got all the time in the world (Huh)
Tüm dünyayı ele aldım (Huh)
No expectations at all (No)
Hepsinden beklentim yok (Hayır)
I just want what's best for you, girl
Sadece senin için iyi olanı istedim, kızım
Relieve that headache, babe
Baş ağrısını gidermek için, bebeğim
I'm your Tylenol
Ben senin Tylenol'üm
NAKARAT
He don't deserve your time
O zamanını hak etmiyor
Put him on the bench a while
Onu bir süreliğine tezgaha kaldır
Let me do you better
Daha iyisini yapana kadar bana izin ver
Whoa
Kim
Don't you deserve to smile?
Sen gülümsemeyi hak etmiyor musun?
I'ma put in overtime
Ben fazla mesaideyim
Let me do you better
Daha iyisini yapana kadar bana izin ver
Better (Hey)
Daha iyisi (hey)
Let me teach you the way you should be treated (Ha)
Değerlendirdiğin yolları bana öğret (Ha)
Let me do it the way, know you need it to be done
Bu yol ile yapmama izin ver , bunu yapmana ihtiyacım olduğunu biliyorum
And we can wake up runnin' back and repeat it
Ve biz uyanıp geri koşabiliriz ve tekrar edebiliriz
Let me do you better, whoa-whoa (Yeah)
En iyisini yapmama izin ver, whoa-whoa (Evet)
I can see you stressin', let me be your blessinStres olduğunu görüyorum, kutsanmana izin ver
Baby, if you let me, I can ease your mind (Yeah), whoa, yeah
Bebeğim eğer bana izin verirsen, ben kafanı yatıştırırım (Evet), whoa, evet
Girl, you need to face it, I am the replacement
Kızım, senin onun ile yüzleşmeye ihtiyacın var, değişim sürecindeyim
I'm the better version, call me two-point-five, oh yeah yeah yeah
İki nokta beşten beni ara, benim en iyi versiyonum, oh evet, evet, evet
When you're tired of all his talk, yeah
Onun ile konuşmamdan yorgun olduğunda, evet
When you want action, give me a call
Sen aksiyon istersin bana çağrı at
‘Cause baby, I can show you how
Çünkü bebeğim, ben sana nasıl olacağını gösterebilirim
Satisfaction goes (Hey), let me show you now, whoa-oh
Memnuniyet gider (Hey) bana şimdi göstermeme izin ver, whoa-oh
Ooh, ooh (Haha)
Do you better
Daha iyisini yapar mısın
Ooh, ooh (Haha)
Do you better, yeah
Daha iyisini yapar mısın, evet