Broken down refrigerators, leaking faucets
Bozulmuş buzdolapları, sızdıran musluklar
All that masking tape is gone to waste
Bütün bu ört pas etme çabaları boşa gitti
Ceiling tiles are missing, stains adorn the carpet
Tavan döşemeleri eksik, halıyı lekeler kaplamış
Some things aren't meant to be replaced
Bazı şeylerin değiştirilmemesi gerekli
Some things aren't meant to be replaced
Bazı şeylerin değiştirilmemesi gerekli
Light bulbs in your head that might be burnt out
Kafanın içindeki ampuller yanmış olabilir
Might be rough around the edges, you barely function
Sınırlar zorlayıcı olabilir, zar zor kafa yoruyorsun
You're too tired, you can't carry all this hurt now
Sen çok yoruldun, daha fazla bu incinmeyi kaldırabilecek gibi değilsin
You're more to me than all these broken things
Sen benim için şu kırık şeylerden daha fazlasısın
These broken things
Şu kırık şeyler
Ahh
Ahh
Can't I put you back together?
Seni geri bir araya getiremem mi?
Drawing faces in the dust, covered windows
Tozları içine gömülü yüzler, kapalı pencereler
Try to make this winter feel like spring
Bu kışı yazmışcasına hissetmeyi deniyorum
We could ride our bicycles until sundown
Biz gün batımına değin bisikletlerimizi sürebilirdik
And stay up late to watch the blue moon sing
Ve mavi ayı seyretmek için geç saatlere kadar uyanık kalırdık
Light bulbs in your head that might be burnt out
Kafanın içindeki ampuller yanmış olabilir
Might be rough around the edges, you barely function
Sınırlar zorlayıcı olabilir, zar zor kafa yoruyorsun
You're too tired, you can't carry all this hurt now
Sen çok yoruldun, daha fazla bu incinmeyi kaldırabilecek gibi değilsin
You're more to me than all these broken things
Sen benim için şu kırık şeylerden daha fazlasısın
These broken things
Şu kırık şeyler
Ahh
Ahh
Can't I put you back together?
Seni geri bir araya getiremem mi?
Light bulbs in your head that might be burnt out
Kafanın içindeki ampuller yanmış olabilir
Might be rough around the edges, you barely function
Sınırlar zorlayıcı olabilir, zar zor kafa yoruyorsun
You're too tired, you can't carry all this hurt now
Sen çok yoruldun, daha fazla bu incinmeyi kaldırabilecek gibi değilsin
You're more to me than all these broken things
Sen benim için şu kırık şeylerden daha fazlasısın
These broken things
Şu kırık şeyler