Built an empire from a pile of sticks, sticks and stones, sticks and stones
Sopa yığınları, taşlar ve sopalardan bir imparatorluk kurdum
Foundation's made of broken hearts, broken hearts and broken bones
Kırık kalplerden ve kırık kemiklerden bir Vakıf kurdum
Voices in my head, they screamed "you will lose, you will lose"
Kafamdaki sesler bağırdı "Kaybedeceksin"
In spite, I turned my enemies to my muse, into my muse
Buna karşı bende düşmanlarımı ilham kaynağım yaptım
Gimme some inspiration, devastation, ammunition
Bana biraz ilham kaynağı, tahribat, mühimmat ver.
Say I'm an apparition, malformation; what's the difference?
Benim bir kusur sahibi, hayalet olduğumu söyle, fark var mı ki?
When you tear it all apart, it's just DNA
Sen herşeyi parçaladığında geriye yalnız DNA kalır
Destroying what we fear
Korktuklarımızı yıkıp geçiyor
Hate is such an ancient game
Nefret eski bir oyundan ibaret
When we're all that we have left, yet we aim to kill
Hep beraber geride bıraktığımızda, biz yalnız öldürmeyi hedefliyoruz
Pretending that we're made of steel
Biz çelikten yapılmışız gibi numara yapıyoruz
Living in a battlefield
Savaş sahasında yaşıyoruz
Gonna count up all the chromosomes, do the math, make a clone
Bütün kromozomları sayacağım, hesaplayacağım, bir klon yapacağım
Someone who will understand so I don't feel all alone
Anlayan biri çıkacak o yüzden yalnız hissetmiyorum
Start a revolution and we'll rebel, we'll rebel
Bir devrim başlatacağız ve isyan edeceğiz
Feel all of the things that we never felt and never felt
Daha önce hissetmediğimiz herşeyi hissedeceğiz
Gimme some inspiration, devastation, ammunition
Bana biraz ilham kaynağı, tahribat, mühimmat ver.
Say I'm an apparition, malformation; what's the difference?
Benim bir kusur sahibi, hayalet olduğumu söyle, fark var mı ki?
When you tear it all apart, it's just DNA
Sen herşeyi parçaladığında geriye yalnız DNA kalır
Destroying what we fear
Korktuklarımızı yıkıp geçiyor
Hate is such an ancient game
Nefret eski bir oyundan ibaret
When we're all that we have left, yet we aim to kill
Hep beraber geride bıraktığımızda, biz yalnız öldürmeyi hedefliyoruz
Pretending that we're made of steel
Biz çelikten yapılmışız gibi numara yapıyoruz
Living in a battlefield
Savaş sahasında yaşıyoruz
I feel extraterrestrial
Dünya dışından gelmişim gibi hissediyorum
Out of sync, a separate soul
Ahenkin dışında, kendine has bir ruh
But in the end, I'm not alone
Ama sonunda, yalnız değilim
When you tear it all apart, it's just DNA
Sen herşeyi parçaladığında geriye yalnız DNA kalır
Destroying what we fear
Korktuklarımızı yıkıp geçiyor
Hate is such an ancient game
Nefret eski bir oyundan ibaret
When we're all that we have left, yet we aim to kill
Hep beraber geride bıraktığımızda, biz yalnız öldürmeyi hedefliyoruz
Pretending that we're made of steel
Biz çelikten yapılmışız gibi numara yapıyoruz
Living in a battlefield
Savaş sahasında yaşıyoruz