FADE INTO YOU && SENDE KAYBOLURDUM
If you were the ocean and I was the sun
If the day made me heavy and gravity won
If I was the red and you were the blue
I could just fade into you
Eğer sen okyanus olsaydın ben de güneş olurdum
Eğer gün beni ağırlaştırsaydı yerçekimi kazanırdı
Eğer sen kırmızı olsaydın ben de mavi olurdum
O zaman sadece sende kaybolurdum
If you were a window and I was the rain
I'd pour myself out and wash off the pain
I'd fall like a tear so your light could shine through
Then I'd just fade into you
Eğer sen bir pencere olsaydın ben de yağmur olurdum
Üzerine yağsam ve acını dindirseydim
Bir gözyaşı gibi düşseydim ki senin ışığın parlayabilseydi
Sonrasında sadece sende kaybolurdum
In your heart, in your head,
in your arms, in your bed, under your skin,
Til there's no way to know where
you end and where I begin
Kalbinde, aklında
Kollarında, yatağında, derinin altında
Senin bittiğin ve benim başladığım yeri
Bildiğin başka yol kalmayana dek
If I was a shadow and you were a street
The cobblestone midnight is where we first meet
Til the lights flickered out, we dance with the moon
Then I'd just fade into you
Eğer bir gölge olsaydım, sen bir sokak olurdun.
Gece vakti, kaldırım taşı buluştuğumuz ilk yer olurdu.
Işıklar tek tek sönene kadar ayla dans ederdik.
Sonra da sende kaybolurdum.
In your heart, in your head,
in your arms, in your bed under your skin
Til there's no way to know
where you end and where I begin
Kalbinde, aklında
Kollarında, yatağında, derinin altında
Senin bittiğin ve benim başladığım yeri
Bildiğin başka yol kalmayana dek
I wanna melt in I wanna soak through
I only wanna move when you move
I wanna breathe out when you
breathe in then I wanna fade into you
Erimek istiyorum, içime çekmek istiyorum
Sadece sen hareket ettiğinde hareket etmek istiyorum
Sen nefes verdiğinde ben almak istiyorum
Sonra da sende kaybolmak istiyorum...
If I was just ashes and you were the ground
And under your willow they laid me down
There'll be no trace that one was once two
After I fade into you
Eğer ben kül olsaydım sen de toprak olurdun
Eskiden daha yoğun olan izlerini bırakmadan
Söğütağacının altına beni yatırsalardı
Senin içinde kaybolduktan sonra
Then I just fade into you
Sonasında sadece sende kaybolurdum