The last words you spoke
Fell from flaming lips
Like an ember
I'd hoped that we'd meet again
But stormy nights like these
Help me remember
Son sözlerin
Ateşli dudaklarından düşüyor
Bir kor gibi
Umuyordum ki umarım bir gün yeniden buluşabiliriz
Ama bununki gibi fırtınalı akşamlar
Hatırlamamı sağlıyor
Must I let you go, leaving me alone
I could cry but I'll say, 'Nice to meet you”
Beni yalnız bırakıp gitmene izin vermeli miyim
Ağlayabilirim ama 'Tanıştığıma memnun oldum” diyeceğim
It's written on a face still stained with hope
Reading all the poetry I never wrote
Lights the bed on fire and I'm burning (And I'm burning)
Seeing the demise dripping from your eyes
Watch the tears fill a cup full of compromise
As the angel sighs, so unwise (So unwise)
Hala umutla lekelenmiş bir yüze yazılmış
Hiç yazmadığım tüm şiirleri okuyorum
Yatağı ateşe veriyorsun ve yanıyorum (Ve yanıyorum)
Gözlerinden damlayan ölümü görüyorum
Gözyaşlarının uzlaşmayla dolu bir bardağı doldurmasını izle
Bir meleğin iç çekişi gibi, çok akılsız (Çok akılsız)
Must I let you go, leaving me alone
I'll hide my eyes as I say, 'Nice to meet you”
Beni yalnız bırakıp gitmene izin vermeli miyim
Gözlerimi saklayacağım ve 'Tanıştığıma memnun oldum” diyeceğim
Everything you wish you could erase
Memories you wish you could replace
You take all the blame but you would never take my place
Silmeyi dilediğin her şey
Yerine koymayı dilediğin hatıralar
Tüm suçu üstleniyorsun ama asla benim yerimi alamayacaksın
Now that we're outside, I should say, 'Goodbye”
Instead I'll lie and say, 'It's oh so very nice to meet you”
Şimdi bittiğine göre hoşça kal demem gerkeiyor
Ama bunun yerine yalan söyleyeceğim ve ve 'Tanıştığıma memnun oldum” diyeceğim
I should say, 'Goodbye” but
I should say, 'Goodbye” but
I'll just say, 'It's oh so very nice to meet you”
'Hoşçakal” demeliyim ama
'Hoşçakal” demeliyim ama
Sadece 'Tanıştığıma memnun oldum” diyeceğim