Three years or a lifetime
Üç yıl veya ömür boyu
Three words that just might have come too soon
Sadece çok yakında gelmiş olabilecek üç kelime
Three hours from somewhere
Bir yerden üç saat
I might have ended up with you
Seninle bitmiş olabilirim
Hold me like a river
Beni nehir gibi tut
Hold me like a string tied to a balloon
Beni balona bağlanmış bir ip gibi tutun
You get what you're given
Verilenleri aldın mı?
At any moment a moment of truth
Her an gerçeklik anı
All my life I'm traveling light
Tüm hayatım boyunca ışığa seyahat ediyorum
Been living in a sky
Bir gökyüzünde yaşıyordun
I'll float I'll fade I'll carry away
Kaybolacağım Sökmüş olacağım Taşacağım
Til you pull me down and think of me sometimes
Beni indirip bazen beni düşünene dek.
I'm sorry for leaving
Ayrıldığım için özür dilerim
I'm sorry for all I could not do
Yapamadığım için özür dilerim
You knew it was coming
Bunun olacağını biliyordun
Maybe in some ways I did too
Belki de bazı yönleriyle de yaptım
The keys by the bedside
Anahtarlar başucu tarafında
And bags in the hall
Ve salondaki poşetler
[Chorus]
I'm searching for something in the ether of this mess
Bu pisliğin eterinde bir şeyler arıyorum
Riding above these missing pieces, leaves me weightless
Bu eksik parçaların üzerine binmek beni ağırlıksız bırakıyor