Before the war, this grave darksome pall
Pressed upon the face of England
We were sovereign to nothing less
Than the map of our souls solicitous to reign
Together in a peace these wicked times disdain
Savaştan önce; bu mezar, karanlıkta soluyordu
İngiltere'nin yüzünde bastırılmıştı.
Başka hükmettiğimiz bir şey daha yoktu,
hükmetmeye istekli ruhlarımızın planları dışında,
Beraber, barış içinde hükmetmeye; bu küçümsenen, hain zamanlarda...
Then Empire saw much more to gain
Derken, imparator; elde edilecek daha çok şey olduğunu fark etti
The crown discounts our loss
Life cannot count the cost
These numbers fount like water
The dead, the dying, those on route to slaughter
Taç, kayıplarımızı saymıyor;
Hayatın değeri sayılamaz ki...
bu rakamlar, bir suyun kaynağı gibi,
Ölüler, ölenler, ölme yolunda olanlar...
Valentine, sweet spine entwined
I am sorry that I left you here, in time
I will find the path back from the other side
So keep a candle burning in your heart that is my shrine
Sevgilim, tatlı beline dolandığım,
Seni zamanında burada terk ettiğim için özür dilerim
Öbür taraftan dönmenin bir yolunu bulacağım
Tapınağım olan kalbinde hep mumlar yansın diye...
No Momento Mori
For he passed away, for faraway glory
So tear the pages from this castaway story
Ölümlü olduğunu hatırlamak yok,
Ölenler için, Uzak bir zafer için..
Öyleyse kopart sayfalarını bu ıssız hikayenin
Spilling tears
Fill her lachrymatory
She seeks to pierce the veil
Melancholia
Speaks the fiercest tale
Weeks are growing lonelier
Ever stonier regailed
Döktüğü yaşlar,
göz yaşlarını topladığı şişeleri dolduruyor;
Melankolinin zarları yırtmaya çalışıyor,
en hiddetli öyküleri anlatıyor...
haftalar geçiyor, daha da yalnızlaşıyor
Pişmanlıktan daha da taşlaşıyor...
Love's bond responding
Beyond the pale
Aşık bir cariye cevap veriyor,
Aykırı bir şekilde
The planchette is promissory
Purveyance of this Seance
In obeisance to the spirits
Before their dismissory
Tahtadan tablet taahhüttür
Bu ruh çağırma sağlanırken;
ruhlar ayrılmadan önce hürmet edileceklerine dair.
The Crown discounts our loss
Life cannot count the cost
These numbers fount like water
The dead, the dying, those on route to slaughter
Taç, kayıplarımızı saymıyor;
Hayatın değeri sayılamaz ki...
bu rakamlar, bir suyun kaynağı gibi,
Ölüler, ölenler, ölme yolunda olanlar...
Valentine sweet spine entwined
I am sorry that i left you here, in time
I will find, the path back from the other side
So please accept my kisses
Through the whispers of the Ouija board
Sevgilim, tatlı beline dolandığım,
Seni zamanında burada terk ettiğim için özür dilerim
Öbür taraftan dönmenin bir yolunu bulacağım
Tapınağım olan kalbinde hep mumlar yansın diye...
I suffer alone
So far from home
Watching you from a distance
A shadow's persistence to roam
Acımı tek başıma çekiyorum,
evden çok ama çok uzaklarda...
seni uzaklardan izliyorum,
Bir gölgenin izi dolanıyor
Winter seems far colder
Without you by my shoulder now this year
kışlar daha da soğudu;
bu yıl... omzumlarımda sen olmadan...
Faith's blinding glare advanced to frost
Finds her there, entranced to cross
To breach death's porous border
And reach where breath affords no quarter
İnancın kör edici ışıltısı solmaya başladı
onu orda buldular, geçmeye büyülenmişti;
Ölümün boşluklu sınırlarından geçmeye...
ve ulaşmaya, nefesin oluşmadığı yere...
Helpless, I see her resolve harden
acizken, onun kuvvetlenmeye karar verdiğini görüyorum
This is where it ends
How the wretchedness portends
The knife in her hand
On the stretch to the promised land
Her şeyin bittiği yerdeyiz,
sefalet nasıl portrelenir
Ellerindeki bıçağı,
Vaat edilen topraklara doğru uzatmış...
And this is how they found my light
Clutching tight that fateful telegram
Ve ışığımı bu şekilde buldular,
Mukadderat telegrafı sıkıca kavrıyorum...