Among the afflictions,
With which I've been marked,
None so pretentious, no,
And none quite so dark.
I get the feeling you're bored with me,
Not through habit or frequency,
Did you mother have you easily?
And if there's some place else that you would rather be;
Then go,
Then go,
Then go,
Then go.
Among the intentions,
Which have been sought,
Numbered and labelled,
But none of them bought.
I get the feeling you're testing me,
You're saturated in urgency,
And you stick your probe in further,
But you're still not pleased,
And if there's someplace else that you would rather be;
Then go,
Then go,
Then go,
Then go.
Then go,
Then go.
Then go, go
I would have lied for you,
I would have cried for you,
I crossed the line for you,
I would have died for you.
Git Öyleyse
Üzerimde izler bırakmış
Üzüntüler arasında
Hiçbiri bu kadar kendini beğenmiş değil, hayır,
ve hiçbiri bu kadar çok karanlık değil.
Benden sıkıldığını hissediyorum,
Alışkanlık ya da sıklık yüzünden değil.
Annen seni kolayca mı doğurmuş? (?)
ve eğer olmak istediğin başka bir yer varsa;
Git o zaman,
Git o zaman,
Git o zaman,
Git o zaman.
Peşinden koşulmuş
Amaçlar arasında,
Numaralandırılmış ve etiketlenmiş,
Ama hiçbiri satın alınmamış.
Beni test ediyormuşsun gibi hissediyorum,
Acelelik hissiyle doymuşsun,
ve soruşturmanı ilerletiyorsun,
Ama hala memnun değilsin,
ve eğer olmak istediğin başka bir yer varsa;
Git o zaman,
Git o zaman,
Git o zaman,
Git o zaman.
Git o zaman,
Git o zaman.
Git o zaman, git.
Senin için yalan söylerdim,
Senin için ağlardım,
Senin için çizgiyi aştım,
Senin için ölürdüm.