Held by winter's chokehold fast
Fixed in anxiety's firm grip
Frost that burn the arteries
Underneath the heavy clouds
The lifted sword, the broken shield
The hand that drew the final word
From the frozen mouth of Arkhangelsk
Let them go, let them burn the world to cinders
Let their heads hang down
Falling through the tungsten skies
On the burning grounds of Arkhangelsk
To the eye of judgement now
One will stand in time of the end
Sun to stone, air to fire
All to nothing and nothing to nil
They gather, drowning in the drone
Of the grinding wheels of Arkhangelsk
With one word, one movement in the fabric
Everything dies
The storm that sweeps the world away
From the frozen plains of Arkhangelsk
Inherit from the morning star
What others brought
And the land forgot
Soaring through van allen belts
Through blazing stars, through dying suns
Collide not now, but carry us
Through the burning air of Arkhangelsk
Arkhangelsk
Kışın mutlak gücü tarafından tutulmuş sıkıca
Huzursuzluğun sert kulpunda bağlanmış
Arterleri yakan ayaz
Ağır bulutlar altında
Çekilmiş kılıç, kırık kalkan
Son kelimeyi yazan el
Arkhangelsk'in donmuş ağzından
Bırak gitsinler, yakıp kül etsinler dünyayı
Bırak başları sallansın (asılsın)
Tungsten rengi göklerden düşerken
Arkhangelsk'in yakıcı zeminlerine
Yargının görüşüne göre şimdi
Kıyamet vaktinde biri ayakta kalacak
Taşa karşı güneş, ateşe karşı hava
Hepsi hiçbirşey için ve hiçbirşey de hiç için
Toplanıyorlar, boğularak
Arkhangelsk'in bileme çarklarının vızıltılarında
Tek kelimeyle, yapıdaki tek bir hareketle
Herşey ölür
Dünyayı kasıp kavuran fırtına
Arkhangelsk'in donmuş ovalarından
Seher yıldızından miras kalmış
Diğerlerinin getirdikleri
Ve toprağın unuttuğu
Van allen kuşakları boyunca havada süzülmek
Alevli yıldızlar, sönüp giden güneşler boyunca
Çarpışma şimdi , ama taşı bizi
Arkhangelsk'in yakıcı havası boyunca