So I'm leaving...
Bu yüzden ayrılıyorum ...
This warehouse frightens me.
Bu depo beni korkutuyor.
Has me tied up in knots,
Beni düğümler halinde bağladı mı?
Can't rest for a moment.
Bir an dinlenemiyorum.
Soon I'm going...
Yakında gidiyorum ...
I'm slipping slow away
Yavaş kayıyorum
Hoping to find something better than
Daha iyi bir şey bulmak için umut
I've got inside here
Buraya girdim
And the warehouse slips away...
Depo da kayar ...
Hey reckless mind
Hey pervasız zihin
Don't throw away your playful beginning
Oynak başlangıcını atma
You and I will fumble around in the touches
Sen ve ben dokunuşlar arasında dolaşacağız
And be sure to...
Ve emin olun ki ...
Leave all the lights on
Tüm ışıkları açık bırak
So we can see the black cat changing colors
Böylece kara kedinin renk değiştirdiğini görebiliriz.
And we can walk under ladders
Ve merdivenlerin altında yürüyebiliriz
And swim as the tide turns you around and around
Ve gelgit sizi etrafta dolaştırırken yüzün
Hey we have found
Hey bulduk
Becoming one in a million
Milyonda bir olmak
Slip into the crowd
Kalabalığa gir
This question I found in the gap in the sidewalk
Bu soru kaldırımda boşlukta buldum
Keep all your sights on
Tüm manzaralarını açık tut
The black cat changing colors
Kara kedi renkleri değiştiriyor
We can walk under ladders
Merdivenlerin altında yürüyebiliriz
And swim as the tide choose to turn you
Ve gelgit seni seçtiğinde yüzerek
And here I sit
Ve burada oturuyorum
Life goes on, end of tunnel, TV set
Yaşam devam ediyor, tünelin sonu, TV seti
Spot in the middle
Ortadaki nokta
Static fade, statistic bit
Statik solma, istatistik bit
And soon I'll fade away, I'll fade away
Ve yakında kaybolup gideceğim, kaybolup gideceğim
This I admit
Bu kabul ediyorum
Taste so good, hard to believe an end to it
Tadı çok güzel, sonunun geldiğine inanmak zor
Smell touch feel
Koku dokunuş hissi
How could this rhythm ever quit
Bu ritim nasıl biterdi
Bags packed on a plane
Uçakta paketlenmiş çantalar
Hopefully to heaven
Umarım cennete
Shut up I'm thinking
Kapa çeneni düşünüyorum
I had a clue now it's gone forever
Bir ipucum vardı şimdi sonsuza dek gitti
Sitting over these bones
Bu kemiklerin üstünde oturmak
You can read in whatever you're needing to
Neye ihtiyacınız varsa onu okuyabilirsiniz
Keep all your sights on
Tüm manzaralarını açık tut
The big bad black cat that's
Bu büyük kötü kara kedi
Changing colors
Renk değiştirme
It's not the colors that matter
Önemli olan renkler değil
But that they'll all fade away
Ama hepsinin kaybolması
This I admit
Bu kabul ediyorum
Seems so full
Çok dolu görünüyor
Hard to believe an end to it
Bunun bir sonu olduğuna inanmak zor
Warehouse is bare
Depo çıplak
Nothing at all inside of it
İçinde hiç bir şey yok
Walls and halls have disappeared, they've disappeared
Duvarlar ve salonlar kayboldu, kayboldu
My love I love to stay here
Aşkım ben burada kalmayı seviyorum
My love I love to stay here
Aşkım ben burada kalmayı seviyorum
My love I love to stay here
Aşkım ben burada kalmayı seviyorum
My love I love to stay here
Aşkım ben burada kalmayı seviyorum
In a corner was wondering...
Bir köşede merak ediyordum ...
If a change could be better than this
Bir değişiklik bundan daha iyi olabilirse
And then I worry
Ve sonra endişeleniyorum
Maybe things won't be better than they have been here
Belki işler burada olduklarından daha iyi olmaz
At the warehouse
Depoda
How I love to stay here
Burada kalmayı nasıl seviyorum
At the warehouse
Depoda
Every man and woman get alive
Her erkek ve kadın canlanır
That's our blood down there
Oradaki kanımız.
Seems poured from the hands of angels
Meleklerin elinden dökülmüş gibi görünüyor
But trickle into the ground
Ama toprağa damlarsın
Leaves the warehouse bare and empty
Depoyu boş ve boş bırakır
My heart's numbered beat
Kalbimin numaralı ritmi
Still echo in this empty room
Hala bu boş odada yankı
Fear wells in me
İçimdeki kuyuları korku
But nothing seems enough to defend
Fakat hiçbir şey savunmak için yeterli gözükmüyor
So I am going away...
Bu yüzden uzağa gidiyorum ...