Living in lies by the railway line
Tren yolunun yalanlarıyla yaşıyorum
Pushing the hair from my eyes
Gözlerimden saçı alıyorum
Elvis is English and climbs the hills
Elvis İngiliz ve tepeleri tırmanıyor
Can't tell the bullshit from the lies
Yalanlarla saçmalıkları ayırt edemiyorum
Screaming along in South London
Güney Londra'da çığlık atıyorum
Vicious but ready to learn
Vahşi ama öğrenmeye hazır
Sometimes I fear that the whole world is queer
Bazen bütün dünya ibne diye korkuyorum
Sometimes but always in vain
Bazen ama hep boşa
So I'll wait until we're sane
Akıllanana kadar bekleyeceğim
Wait until we're blessed and all the same
Kutsanana kadar bekleyeceğim her şey aynı
Full of blood, loving life and all it's got to give
Kanla dolu, hayatı seviyorum ve vermeli
Englishmen going insane
İngilizler deliriyor
Down on my knees in suburbia
Kenar mahallede dizlerimin üstündeyim
Down on myself in every way
Her türlü üzerimdeyim
With great expectations I change all my clothes
Büyük beklentilerle kıyafetlerimi değiştiriyorum
Mustn't crumble at silver and gold
Gümüş ve altına parçalanmamalı
Screaming above Central London
Merkezi Londrada çığlık atıyorum
Never born, so I'll never get old
Asla doğmadım o yüzden yaşlanmam
So I'll wait until we're sane
Akıllanana kadar bekleyeceğim
Wait until we're blessed and all the same
Kutsanana kadar bekleyeceğim her şey aynı
Full of blood, loving life and all it's got to give
Kanla dolu, hayatı seviyorum ve vermeli
Englishmen going insane
İngilizler deliriyor
Down on my knees in suburbia
Kenar mahallede dizlerimin üstündeyim
Down on myself in every way
Her türlü üzerimdeyim
Day after
Day after
Day
Day after
Günden güne
Zane, Zane, Zane
Ouvre le chien
Day after
Day after
Day
Day after
Günden güne
Zane, Zane, Zane
Ouvre le chien