Monday morning feels so bad
Pazartesi sabahı kötü hissettiriyor
Everybody seems to nag me
Herkes dırdır ediyor gibi bana
Coming Tuesday I feel better
Salı günü gelince daha iyi hissediyorum
Even my old man looks good
Babam bile iyi görünüyor
Wednesday just don't go
Çarşamba geçmek bilmiyor
Thursday goes too slow
Perşembe de yavaş
I've got Friday on my mind
Aklımda Cuma günleri
[CHORUS]
(See my baby)
(Bebeğimi görüyorum)
Gonna have fun in the city
Şehirde eğleneceğim
(feel like fucking you)
(seni beceresim var)
(Do my baby screw)
(bebeğimi becereyim)
Be with my girl
Benim kızla olacağım
she's so pretty
O çok güzel
(all I want to do)
(Tek yapmak istediğim)
(I'll go crazy)
(Deliririm)
She looks fine tonight
Bu gece güzel görünüyor
(zoom zoom zoom)
(yakınlaş yakınlaş)
She is out of sight to me (so divine)
Gözden uzak bana o (kutsal bi şey)
(Tonight) I spend my bread
(Bu gece) ekmeğimi harcıyorum
(Tonight) I lose my head
(Bu gece) aklımı kaybediyorum
(Tonight) I've got to get tonight
(Bu gece) bu geceye ulaşmalıyım
Monday I have Friday on my mind
Pazartesi günü cumalar aklımda
Do the five day drag once more (Monday blue)
Bir kez daha 5 gün çilesi çekmek (pazartesi sendromu)
There is nothing else that bugs me
Beni rahatsız eden başka bir şey yok
More than working for the rich men (poor man, beggar
man, thief)
Zengin herifler için çalışmaktan başka (fakir adam, dilenci, hırsız)
Hey I'll change that scene one day
Hey o sahneyi değiştireceğim bir gün
Today I might be mad
Bugün delirebilirim
Tomorrow I'll be glad
Yarın iyi olurum
'Cause I'll have Friday on my mind
Çünkü aklımda cuma günü var
[CHORUS]
(See my baby) (feel like fucking you)
(seni beceresim var)
Gonna have fun
Eğleneceğim
(zoom zoom zoom)
(yakınlaş)
Be with my girl [repeat ad lib.]
Benim kızla olacağım