I know when to go out
Ne zaman dışarı çıkacağımı
And when to stay in
Ne zaman evde duracağımı biliyorum
Get things done [spoken]
İşleri halletmeyi
I catch a paper boy
Gazeteci çocuğu yakalıyorum
But things don't really change
Ama bir şeyler pek değişmez
I'm standing in the wind
Rüzgarda duruyorum
But I never wave bye-bye
Hoşçakal demem asla
But I try
I try
Ama deniyorum
There's no sign of life
Hayat belirtisi yok hiç
It's just the power to charm
Etkileme gücü sadece
I'm lying in the rain
Yağmurda yatıyorum
But I never wave bye-bye
Ama asla hoşçakal demem
But I try
I try
Ama deniyorum
Never gonna fall for
Asla ona kanmayacağım
Modern Love walks beside me
Modern aşk yanımda yürüyor
Modern Love walks on by
Modern aşk yanımdan geçiyor
Modern Love gets me to the Church on Time
Modern aşk zamanında beni kiliseye getiriyor
Church on Time terrifies me
Zamanında kiliseye gitmek korkutuyor beni
Church on Time makes me party
Zamanında kiliseye gitmek partileme isteği uyandırıyor
Church on Time puts my trust in God and Man
Zamanında kiliseye gitmek Tanrıya ve insana olan güvenimi artırıyor
God and Man no confessions
Tanrı ve insan, itiraf yok
God and Man no religion
Tanrı ve insan, din yok
God and Man don't believe
Tanrı ve insan inanmaz
in Modern Love
Modern aşka