When all the world was very young
Bütün dünya gençken
And mountain magic heavy hung
Dağ büyüsü ağır dururken
The supermen would walk in file
Süperadamlar dizili şekilde yürürdü
Guardians of a loveless isle
Aşksız adanın bekçileri
And gloomy browed with superfear their tragic endless lives
Süperkorkuyla kara kaşlı, trajik bitmeyen yaşamları
Could heave nor sigh
İç geçirirdi
In solemn, perverse serenity, wondrous beings chained to life
Kutsal, bozuk sükunet içinde, harika varlıklar hayata zincirli
Strange games they would play then
Garip oyunlar oynarlardı
No death for the perfect men
Mükemmel adamlara ölüm yok
Life rolls into one for them
Hayat onlar için birer birer yuvarlanır
So softly a supergod cries
Yumuşakça süpertanrı ağlar
Where all were minds in uni-thought
Bütün akıllar aynı fikirdeyken
Power weird by mystics taught
Garip güç mistiklerle öğretildi
No pain, no joy, no power too great
Acı yok, zevk yok, fazla güzel güç yok
Colossal strength to grasp a fate
Bir kaderi elde tutmak için muazzam güç var
Where sad-eyed mermen tossed in slumbers
Üzgün gözlü deniz adamları uykuda çarpıştı
Nightmare dreams no mortal mind could hold
Kabus rüyaları ölümlü akıl tutamaz
A man would tear his brother's flesh, a chance to die
Adam kardeşinin etini dağıtabilir, ölmek için şans
To turn to mold.
Küfe dönüşmek için
Far out in the red-sky
Kızıl gökte uzaklarda
Far out from the sad eyes
Üzgün gözlerden uzakta
Strange, mad celebration
Tuhaf, kızgın kutlama
So softly a supergod cries
Yumuşakça süpertanrı ağlar
Far out in the red-sky
Kızıl gökte uzaklarda
Far out from the sad eyes
Üzgün gözlerden uzakta
Strange, mad celebration
Tuhaf, kızgın kutlama
So softly a supergod dies
Yumuşakça süpertanrı ölür