Deep in my heart
Kalbimin derinlerinde
we both know that it's true
ikimizde bunun gerçek olduğunu biliyoruz
that nothing from nothing means nothing
hiçbir şey hiçbir şey demektir
i don't want a love affair
bir aşk meselesi istemiyorum
'cos you know that ain't fair
çünkü bunun adil olmadığını biliyorsun
if we're gonna do this
eğer bunu yaparsak
you'll have to give me something
bana bir şey vermek zorunda kalacaksın
you're teasing me
benimle dalga geçiyorsun
just set me free
beni sadece serbest bırak
unhappily
malesef
casanova,but i told yaKazanova, ama sana söyledim
just get over amusing me
benimle dalga geçmeyi bırak
telling lies straight to my eyes
gözlerime karşı yalan söylüyorsun
your sexy smile won't work this time
seksi gülüşün bu kez işe yaramayacak
what i have with you is soon to go
seninle sahip olduğum her neyse yakında gidecek
so bring or you can hit the door
yani getir veya kapıya vurabilirsin
Deep in my heart
Kalbimin derinlerinde
we both know that it's true
ikimizde bunun gerçek olduğunu biliyoruz
that nothing from nothing means nothing
hiçbir şey hiçbir şey demektir
i don't want a love affair
bir aşk meselesi istemiyorum
'cos you know that ain't fair
çünkü bunun adil olmadığını biliyorsun
if we're gonna do this
eğer bunu yaparsak
you'll have to give me something
bana bir şey vermek zorunda kalacaksın
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
(gotta give it to me baby)
(bunu bana vermek zorundasın bebeğim)
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
(gotta give it to me baby)
(bunu bana vermek zorundasın bebeğim)
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
i can see you injection
görebiliyorum sen enjekte ediyorsun
into my direction
benim yönetimime
it's coming strong
bu zor geliyor
but not for long
ama çok uzun değil
i've got the power
güce sahibim
to let you know
bilmene izin vermek için
that what you want here
burada ne istediğini
is not for show
bu şov için değil
though you're looking good
iyi görünümlü olmana
and smelling hot
ve ateşli kokmana rağmen
it's not enough to feel the hot
bu ateşi hissetmek için yeterli değil
so if you want what i got you got to give me
eğer bana vermek zorunda olduğun şeyi istiyorsan
something
bir şey
that hits the spot
sahne ışığına vuran
Deep in my heart
Kalbimin derinlerinde
we both know that it's true
ikimizde bunun gerçek olduğunu biliyoruz
that nothing from nothing means nothing
hiçbir şey hiçbir şey demektir
i don't want a love affair
bir aşk meselesi istemiyorum
'cos you know that ain't fair
çünkü bunun adil olmadığını biliyorsun
if we're gonna do this
eğer bunu yaparsak
you'll have to give me something
bana bir şey vermek zorunda kalacaksın
Deep in my heart
Kalbimin derinlerinde
we both know that it's true
ikimizde bunun gerçek olduğunu biliyoruz
that nothing from nothing means nothing
hiçbir şey hiçbir şey demektir
i don't want a love affair
bir aşk meselesi istemiyorum
'cos you know that ain't fair
çünkü bunun adil olmadığını biliyorsun
if we're gonna do this
eğer bunu yaparsak
you'll have to give me something
bana bir şey vermek zorunda kalacaksın
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
(gotta give it to me baby)
(bunu bana vermek zorundasın bebeğim)
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
i got a feeling that you ain't trying to treat me right
bana doğru davranmayı denemediğini hissediyorum
you might be sexy,you look good
seksi olabilirsin, iyi görünebilirsin
but you know what,
ama biliyorsun
that not enough to feel the hot
ateşli hissetmek için yeterli olmadığını
you're coming up here darling
buraya geliyorsun sevgilim
you can't be wondering “horny”
“azgın”ı merak ediyor olamazsın
over there..ohh..oh yes, yes
orada..ohh..oh evet, evet
i'm not having it
buna sahip olamıyorum
'cos this girl got some much going on inside
çünkü bu kız çok içerde
and you know what
ve biliyorsun
i don't need your money or anything
senin parana veya başka bir şeyine ihtiyacım yok
i need your love
aşkına ihtiyacım var
i don't need your looks
bakışlarına ihtiyacım var
i need your love
aşkına ihtiyacım var
you know you've got to give me love
biliyorsun bana aşk vermek zorundasın
Deep in my heart
Kalbimin derinlerinde
we both know that it's true
ikimizde bunun gerçek olduğunu biliyoruz
that nothing from nothing means nothing
hiçbir şey hiçbir şey demektir
i don't want a love affair
bir aşk meselesi istemiyorum
'cos you know that ain't fair
çünkü bunun adil olmadığını biliyorsun
if we're gonna do this
eğer bunu yaparsak
you'll have to give me something
bana bir şey vermek zorunda kalacaksın
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
(gotta give it to me baby)
(bunu bana vermek zorundasın bebeğim)
give me something
bana bir şey ver
you've got to give me something
bana bir şey vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın
got to give,you got to give
vermek zorunda, vermek zorundasın