Не дожить, не допеть, не дает этот город уснуть
И забыть те мечты, чью помаду не стер на щеке
В эту белую ночь твои люди, шаги, как враги,
В обнаженную ночь твоя медная речь - острый меч
В эту белую ночь, да в темные времена
В эту белую ночь, да в темные времена
как ты там, за чертой, где-то там в тишине,
Зaболел я душой, что веpнулaсь ко мне
эта белая ночь, без одежд ждет и просит любви
Этa голая ночь, пропаду я в объятьях ее, не зар
В эту белую ночь, да в темные времена
В эту белую ночь...
Ne yaşamaya müsaade ediyor bu şehir, ne şarkıyı söyleyip bitirmeye, ne de uyumaya.
Ve rujunun izini yanağımdan silmediğim hayalleri unutmaya da.
Bu beyaz gecede - senin insanların, senin adımların, düşmandan farksız.
Bu çırılçıplak gecede senin bakır sözlerin - keskin bir kılıç.
Bu beyaz gecede ve dahi karanlık vakitlerde.
Bu beyaz gecede ve dahi karanlık vakitlerde.
Nasılsın oralarda, hattın diğer tarafında, sessizlikte bir yerlerde?
Ruh sağlığımı yitirdim, ki bana geri gelmişti.
Bu beyaz gece, çırılçıplak bekliyor ve aşk diliyor,
Bu çıplak gece - onun kucağında yitip gideceğim, beni çağırma...
Bu beyaz gecede ve dahi karanlık vakitlerde...
Bu beyaz gecede...