It was 100 degrees as we sat beneath a willow tree
whose tears didn't care, they just hung in the air
and refused to fall, to fall.
I knew, I'd made a horrible call.
And now the state line felt like the Berlin wall,
and there was no doubt about which side I was on.
Because I built you a home in my heart
with rotten wood that decayed from the start.
'Cuz you can't find nothing at all,
if there was nothing there all along.
No, you can't find nothing at all,
if there was nothing there all along.
I braved treacherous streets
and kids strung out on homemade speed.
And we shared a bed in which I could not sleep
At all, woo hoo, woo hoo oo oo hoo...
At night, the sun in retreat
made the skyline look like crooked teeth
in the mouth of a man who was devouring us both.
You're so cute when you're slurring your speech
but they're closing the bar and they want us to leave.
'Cuz you can't find nothing at all,
if there was nothing there all along.
No, you can't find nothing at all,
if there was nothing there all along.
I'm a war of head versus heart
and it's always this way.
My head is weak, my heart always speaks
before I know what it will say.
'Cuz you can't find nothing at all,
if there was nothing there all along.
No, you can't find nothing at all,
if there was nothing there all along.
There were churches, theme parks and malls...
There was nothing there all along.
Try to align
Türkçe
Eğri Büğrü Dişler
Hava 100 dereceydi biz altında otururken söğüt ağacının
gözyaşlarının umursamadığı, öylece havada asılı kaldıkları
ve yere düşmeyi kabul etmedikleri.
Biliyordum, korkunç bir şekilde seslenmiştim.
Şimdi aramızdaki sınır sanki Berlin Duvarı gibiydi
ve benim hangi tarafta olduğum hakkında hiç şüphe yoktu.
Çünkü sana kalbimde bir yuva inşa ettim
başından beri çürük olan boktan tahtalarla.
Çünkü hiçbir şey bulamazsın,
eğer ki öteden beri orada hiçbir şey yok ise.
Hayır, hiçbir şey bulamazsın,
eğer ki öteden beri orada hiçbir şey yok ise.
Göğüs gerdim, hain sokaklara
ve evyapımı mallarla uçmuş çocuklara.
Ve biz bir yatak paylaştık, benim içinde uyuyamadığım
hiç bir şekilde, woo hoo, woo hoo oo oo hoo...
Gece, geri çekilen güneş
ufuk çizgisini eğri büğrü dişlere benzetiyordu
ikimizi de yiyip bitiren bir adamın ağzındaki.
Konuşmanı ağzında gevelediğinde çok tatlı oluyorsun
ama barı kapatıyolar ve bizden gitmemizi istiyorlar.
Çünkü hiçbir şey bulamazsın,
eğer ki öteden beri orada hiçbir şey yok ise.
Hayır, hiçbir şey bulamazsın,
eğer ki öteden beri orada hiçbir şey yok ise.
Ben, kafanın kalbe karşı olan bir savaşıyım
ve bu hep böyleydi.
Kafam güçsüz, kalbim sürekli konuşuyor
onun ne söyleyeceğini kestirbilmemden önce.
Çünkü hiçbir şey bulamazsın,
eğer ki öteden beri orada hiçbir şey yok ise.
Hayır, hiçbir şey bulamazsın,
eğer ki öteden beri orada hiçbir şey yok ise.
Orada kiliseler, eğlence parkları ve alışveriş merkezleri vardı...
Öteden beri orada hiçbir şey yoktu.