There's a lucky man who'll take you faraway,
(Seni uzaklara götürecek şanslı bir adam var)
faraway, so very very faraway
(Uzağa, cok cok uzağa)
he will come some day
(O bir gün gelecek)
To another land he'll take you faraway
(Seni uzakta bir yerlere götürecek)
faraway, so very very faraway
(Uzağa, cok cok uzağa)
this will come they say
(Bunun olacağını söylüyorlar)
Nobody knows,
(Kimse bilmez)
who will share all your love pure and fair
(Saf ve temiz sevgini kim paylaşacak)
but in your eyes I can see
that someone will be me
(Fakat o kişinin ben olduğunu gözlerinde görebilirim)
Who will catch your heart my lovely
(Kim kalbini yakalayacak, tatlım)
who can say, who can say
(Kim söyleyebilir, kim söyleyebilir)
from tomorrow you will stay
more than just a day
(Yarından itibaren bir günden daha fazla kalacağını)
To another land he'll take you faraway,
(Seni uzakta bir yerlere götürecek)
faraway, so very very faraway
(Uzağa, cok cok uzağa)
love will show the way
(Aşk yolu gösterecek)
Nobody knows,
(Kimse bilmez)
who will share all your love pure and fair
(Saf ve temiz sevgini kim paylaşacak)
but in your eyes I can see
that someone will be me
(Fakat o kişinin ben olduğunu gözlerinde görebilirim)