I was there when you needed me most
I was there when you wanted me least
I was your father, your son and your holy ghost and priest
Through your failings and success
Through your losses and gains
I didn't see much happiness or pain
I couldn't save your soul
I couldn't even take you home
I couldn't fill that hole
Alone
I saw you at your best
I knew you at your worst
I couldn't tell if you were blessed or cursed
There's a thin grey line between the black and the white
It's evidently hard to find at night
I couldn't save your soul
I couldn't even take you home
I couldn't play that role
Alone
Now it's too
Too late for what should've have been said
Long ago
I was there when you needed me most
I was there when you wanted me least
I was your father, your son and your holy ghost and priest
I couldn't save your soul
I couldn't even take you home
I couldn't fill that hole
Alone
Bana en çok ihtiyacın olduğunda oradaydım.
Beni artık istemediğinde oradaydım.
Ben senin babandım, oğlun, kutsal ruhun ve rahibindim*
Başarısızlıklarının ve başarılarının arasında
Kayıplarının ve kazançlarının arasında
Pek bi' mutluluk ya da acı göremedim.
Ruhunu kurtaramadım.
Seni evine bile götürmedim.
O boşluğu dolduramadım.
Tek başına.
Seni en iyi zamanlarında gördüm.
En kötü zamanlarında tanıdım.
Kutsanmış ya da lanetlenmiş olduğunu söyleyemedim.
Siyah ve beyaz arasında ince gri bir çizgi var.
Geceleri açıkça bulunması zor.
Ruhunu kurtaramadım.
Seni evine bile götürmedim.
Rolümü oynayamadım.
Tek başına.
Şimdi artık çok,
Soylemiş olmam gerekenler için çok geç.
Uzun zaman önce.
Bana en çok ihtiyacın olduğunda oradaydım.
Beni artık istemediğinde oradaydım.
Ben senin babandım, oğlun, kutsal ruhun ve rahibindim
Ruhunu kurtaramadım.
Seni evine bile götürmedim.
O boşluğu dolduramadım.
Tek başına.