I'm giving you love, why you giving up?
(Sana aşkı veriyorum , neden vazgeçiyorsun?)
Grabbing your clothes off the floor and I'm waiting for something to slow you down
( Elbiselerini yerden alıyorum ve seni yavaşlatacak bir şey bekliyorum)
Got a hotel somewhere in Hell's Kitchen
(Hell's Kitchen ‘nin yakınlarında bir otel)
I swear a king size bed never felt so bad as it does right now
(Yemin ederim büyük boy bir yatak hiçbir zaman şu an olduğu kadar kötü hissettirmemişti)
Wait a second, we just started talking
(Bir saniye bekle , konuşmaya başladık)
And talking turned into fighting
(Ve konuşma kavgaya döndü)
And fighting turned into leaving
(Ve kavga ayrılığa döndü)
And leaving turned into nothing ,the dark
(Ve ayrılık bir hiçe döndü, karanlık )
Someone's always left in the dark, mmm
(Bazıları daima karanlığa gider, mmm)
Now you got me thinking 'bout the summer
(Şimdi yaz hakkında düşünmemi sağladın)
How summer turned into winter
(Yaz kışa döndü)
And winter turned into leaving
(Ve kış ayrılığa döndü)
And leaving turned into falling apart
(Ve ayrılık parçalanmaya döndü)
But I could see the light in the dark, yeah, yeah
(Ama karanlıktaki ışığı gördüm, evet, evet)
Darling I, I re-, I remember
(Sevgilim ben , hatırlıyorum)
The first time I met ya
(İlk buluştuğumuz zamanı)
We're still good together
(Birlikte hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Holding on forever
(Sonsuza kadar dayanacağım)
Hurts for now, gets better
(Şimdilik acıyor, iyileşecek)
We're still good together
(Birlikte hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Colors of you, red and then blue
(Senin renklerim, kırmızı ve mavi)
I know I get insecure 'cause I've got some shit that you see right through
(Biliyorum güvenilmezim , çünkü senin gördüğün bir sürü kötü şeyim var)
We're kinda the same, no one's to blame
(İkimizde aynıyız, kimse suçlu değil)
I still believe in us and I know no one wants to walk away
(Hâlâ bize inanıyorum ve kimsenin terk etmek istemediğini biliyorum)
Now you got me thinking 'bout the summer
(Şimdi yaz hakkında düşünmemi sağladın)
How summer turned into winter
(Yaz kışa döndü)
And winter turned into leaving
(Ve kış ayrılığa döndü)
And leaving turned into falling apart
(Be ayrılık parçalanmaya döndü)
But I could see the light in the dark, yeah, yeah
(Ama karanlıktaki ışığı gördüm, evet , evet)
You know that I, I re-, I remember
(Biliyor musun , hatırlıyorum)
The first time I met ya
(İlk buluştuğumuz zamanı)
We're still good together
(Birlikte hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Holding on forever
(Sonsuza kadar dayanacağım)
Hurts for now, gets better
(Şimdilik acıyor, iyileşecek)
We're still good together
(Birlikte hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Darling I, I re-, I remember
(Sevgilim ben, hatırlıyorum)
The first time I met ya
(İlk buluştuğumuz zamanı)
We're still good together
(Birlikte hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Holding on forever
(Sonsuza kadar dayanacağım)
Hurts for now, gets better
(Şimdilik acıyor, iyileşecek)
We're still good together
(Birlikte hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
Oh I, I remember
(Oh ben, hatırlıyorum)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)
We're still good
(Hâlâ iyiyiz)
Even on our worst night
(Gecemiz berbat olsa bile)