NAKARAT
I keep it juicy juicy, I eat that lunch (Yeah)
Meyve suyunu, meyve suyunu tutuyorum, öğle yemeği yiyorum (Evet)
She keep that booty booty, she keep that plump (Yeah yeah)
O ganimet, ganimeti tutuyor, o tombulu tutuyor (evet, evet)
That natural beauty beauty, yeah, yeah
Doğal güzel, güzel olanı, evet, evet
If you could see it from the front, wait 'til you see it from the back, backback, back, back
Eğer sen önden görebilseydin, geriden görmek için bekleyene kadar
(Wait 'til you see it from the…)
Back, back, yeah, back, back, back
Geri, geri, geri,geri,geri,geri
(Wait 'til you see it from the…)
(Görene kadar beklemek..)
Back, back, back, back, back
Geri, geri, geri,geri,geri,geri
(Wait 'til you see it from the…)
(Görene kadar beklemek..)
If you could see it from the front, wait 'til you see it from the back
Eğer sen önden görebilseydin, geriden görmek için bekleyene kadar
He like the Doja and the Cat, yeah
O Dojalar ve Kedşler gibi, evet
He like it thick, he like it fat, yeah
Onun gibi kalın, onun gibi şişman, evet
Like to keep him wanting more
Ondan fazlasını istemeye devam etmek gibi
He ask me, 'Doja, where you at, huh?”
O bana sorar ”Doja, neredeydin, huh?”
And all them niggas wanna know
Ve tüm zencilerin hepsi bilmek istiyor
How long it take to pull my pants up, mmh, mmh, mmh
Pantolonlarımı yukarı çekmem ne kadar sürüyor, mmh,mmh,mmh
Broke a fingernail and then some, mmh
Bir tırnağım kırıldı ve sonra biraz daha, mmh
Tryna squeeze into my True Religion denim, mmh, mmh, mmh
True Religion'umun* içine etmeyi denedi, mmh, mmh, mmh
Sell it big, don't wanna sell you light
Büyüğü sat, ışığı satmak istemiyorum
I don't buy it, where the cellulite?
Satın almak istemem, selülitler nerede?
He said the body unbelievable
Vücutların inanılmaz olduğunu söyledi
Can't trust a big butt and a gemini-i-i-i-i
Bir kıça ve bir ikize güvenmiyor musun
He spend the racks, he in the trap
O raflarla zamanını harcıyor, o tuzağın içinde
I'm fit and fat, he live for that
Ben fit ve şişmanım, o onun için yaşar
Okay, he on his knees, attend the Mass
Tamam, o dizlerinin üstünde kitleye katılır
He beg for that, I bend and snap
O onun için yalvarır, ben bükerim ve koparırım
She keep it juicy just for papi
O sadece papa için meyve suyunu korur
Call me Buffy with the body
Vücutlarla Buffy beni arar
I just slipped into my savage and come over like a walkie
Sadece vahşete kaydım ve bir walkie* gibi üstesinden geldim
My fish like Takamaki, like a side of me with saké
Takamaki gib balığım, rızamla benim tarafımda gibi
So I put it in my mouth and suck it out like edamame, yeah
Öyleyse ben ayımı içine koydum ve edamame* gibi dışını emdim, evet
Hourglass
Kum saati
Coke bottle body, I got that
Kola şişesi vücudu, sahip olduğum
We got time and you're right on that
Zamanımız var ve sen doğru yerdesin
When I turn around and touch it, keep your eyes on that, that, that, that, that, that
Ben etrafında döndüğümde ve dokunduğumda, gözleri üzerimde
He like it plump, he need that
O tombul gibi, ona ihtiyacı var
Need the rump and need the thighs, he eat that
Kıçlara ihtiyacı var ve kalçalara ihtiyacı var, o yiyor
Eat that up, and in the night, he see that
Yiyip bitiriyor ve geceleri görüyor
In the dark, and in the ride he keep that
Karanlıkta ve yolculukta o koruyor
Keep it running, like it plump, he need that
Koşuyor, bir tombul gibi, ihtiyacı var
Need the rump and need the thighs, he eat that
Kıçlara ihtiyacı var ve kalçalara ihtiyacı var, o yiyor
Eat that up and in the night, he see that
Yiyip bitiriyor ve geceleri görüyor
In the dark, and in the ride he keep that
Karanlıkta ve yolculukta o koruyor
Keep it running
Koşuyor
*True Religion: Jeans pantolon üreten bir firma.
*Walkie: Telsiz.
*Edamame: Olgunlaşmamış Soya Fasülyesi