I don't understand
Anlamıyorum
the touch of your hand
Elinin dokunuşunu
To where we should go
Gitmemiz gereken yere
I really don't know
Gerçekten bilmiyorum
I'm broken inside
İçten içe kırgınım
and I've got nowhere to hide
Ve saklanacak hiçbir yerim yok
You've taken my eyes
Gözlerimi aldın
and I can't disguise
Ve saklanamıyorum
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You did, you did, you did
Yaptın, yaptın, yaptın
Unspoken desire
Konuşulamaz arzu
Unspoken desire
Konuşulamaz arzu
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You did, you did, you did
Yaptın, yaptın, yaptın
So hold my hand
O zaman elimi tut
You must understand
Anlamalısın
I'm poking inside
İçerde kurcalıyorum
and I've got nowhere to hide
Ve saklanacak yerim yok
I'm not having fun
Eğlenmiyorum
I think I should run
Sanırım kaçmalıyım
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You did, you did, you did
Yaptın, yaptın, yaptın
Unspoken desire
Konuşulamaz arzu
Unspoken desire
Konuşulamaz arzu
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You did, you did, you did
Yaptın, yaptın, yaptın
I thought I was
much stronger than I am
Şimdikinden daha güçlü olduğumu sanıyordum
I thought I was
much stronger than I am
Şimdikinden daha güçlü olduğumu sanıyordum
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You did, you did, you did
Yaptın, yaptın, yaptın
Unspoken desire
Konuşulamaz arzu
Unspoken desire
Konuşulamaz arzu
You set me on fire
Beni ateşe veriyorsun
You did, you did, you did
Yaptın, yaptın, yaptın
Why did I opened up to you
Sana neden açıldım
when I was alone
Yalnızken
I want you to know
Bilmeni istiyorum
Why did I opened up to you
Sana neden açıldım
when I was alone
Yalnızken
I think that you took
Beni kullandığını
advantage of me
Düşünüyorum
I think that you took
Beni kullandığını
advantage of me
Düşünüyorum