You can walk my path
Benim yolumdan yürüyebilirsin
You can wear my shoes
Benim ayakkabılarımı giyebilirsin
Let her talk like me
Bırak da benim gibi konuşsun
And be an angel too
Ve o da bir melek olsun
But maybe
Ama belki
You ain't never gonna feel this way
Asla bu şekilde hissetmeyeceksin
You ain't never gonna know me
Beni asla tanımayacaksın
But I know you
Ama ben seni tanıyorum
Teach you now that
Şimdi sana bunu öğretiyorum
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get, can only get
Sadece, sadece
They get on from here
Buradan ilerliyorlar
You know, I know that
Biliyorsun, biliyorum bunu
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
I sometimes lose myself in me
Bazen kendi içimde kayboluyorum
I lose track of time
Zaman hissimi kaybediyorum
And I can't see the woods for the trees
Ve detaylara takılmaktan büyük resmi göremiyorum
You set 'em alight, burning the bridges as you go
Yak onları, giderken köprüleri yok
I'm too weak to fight you
Seninle kavga etmek için fazla zayıfım
I got my personal health to deal with
İlgilenmem gereken kendi şahsi sağlığım
And you say
Ve diyorsun ki
Walk my path
Yolumdan yürü
Wear my shoes
Ayakkabılarımı giy
Talk like that
Bunun gibi konuş
I'll be an angel and
Bir melek olacağım ve
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get better
Sadece daha iyi olabilir
Now I've found you
Şimdi seni buldum
(That means me)
(bu da bana diyor ki)
(Will you teach me now)
(bana şimdi öğretecek misin)
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get better
Sadece daha iyi olabilir
Now I've found you
Şimdi seni buldum
And you and you
Ve seni ve seni
You show me prejudice and greed
Bana önyargı ve açgözlülük gösteriyorsun
And you show me how
Ve bana gösteriyorsun
I must learn to deal with this disease
bu hastalıkla nasıl başa çıkacağımı öğrenmem gerektiğini
I look at things now
Şimdi olaylara bakıyorum
In a different light than I did before
Daha önce baktığımdan farklı bir ışıkla
I found the cause
Sebebi buldum
And I think that you could be my cure
Ve sanırım sen benim ilacım olabilirsin
And you say
Ve diyorsun ki
Walk my path
Yolumdan yürü
Wear my shoes
Ayakkabılarımı giy
Talk like that
Bunun gibi konuş
I'll be an angel and
Bir melek olacağım ve
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get better
Sadece daha iyi olabilir
Now I've found you
Şimdi seni buldum
(That means me)
(bu da bana diyor ki)
(Will you teach me now)
(bana şimdi öğretecek misin)
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get better
Sadece daha iyi olabilir
Now I've found you
Şimdi seni buldum
Things can only get, can only get
Herşey sadece, sadece
Things can only get, can only get
Herşey sadece, sadece
Things can only get, things can only get
Herşey sadece, herşey sadece
Things can only get, can only get
Herşey sadece, sadece
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get better
sadece daha iyi olabilir
Now I've found you
şimdi seni buldum
(That means me)
(bu da demek oluyor ki)
(Will you teach me now)
(bana öğretecek misin şimdi)
Things can only get better
Herşey sadece daha iyi olabilir
Can only get better
sadece daha iyi olabilir
Now I've found you
şimdi seni buldum