[Intro: Ed Sheeran]
We are, we are, we are
(Biz,biz,biz)
[Verse 1: Ed Sheeran]
L.A. on a Saturday night in the summer
(Yazın Los Angeles'da bir cumartesi gecesi)
Sundown and they all come out
(Gün batımında ve hepsi gelir)
Lamborghinis and their rented Hummers
(Lamborghinileri ve kiralık Hummerları)
The party's on, so they're headin' downtown ('Round here)
(Partilerler, şehir merkezine giderler(Buralarda))
Everybody's lookin' for a come up
(Herkes birileriyle konuşmaya yer arar)
And they wanna know what you're about
(Ve onlar senin ne alaka olduğunu anlamaya çalışırlar)
Me in the middle with the one I love and
(Bense tam ortda sevdiğim kişiyle birlikteyim ve)
We're just tryna figure everything out
(Her şeyi anlamaya çalışıyoruz)
[Pre-Chorus: Ed Sheeran]
We don't fit in well 'cause we are just ourselves
(Biz oraya ait olamıyoruz çünkü biz sadece kendimiziz)
I could use some help gettin' out of this conversation, yeah
(Bu sohbetten çıkmak için biraz yardım alabilirim, evet)
You look stunning, dear, so don't ask that question here
(Çekici gözüküyorsun sevgilim yani o soruyu burada sorma)
This is my only fear: that we become
(Benim tek korkum şu ki: neye dönüşürüz)
[Chorus: Ed Sheeran]
Beautiful people
(Güzel insanlar*)
Drop top, designer clothes
(Üstü açık arabalar, tasarımcıların kıyafetleri)
Front row at fashion shows
(Defilelerde en ön sırada)
"What d'you do?" and "Who d'you know?"
('Ne yapardın?” ve 'Kimi tanırdın”)
Inside the world of beautiful people
(Güzel insanların dünyasında)
Champagne and rolled-up notes
(Şampanya ve dürülmüş bükülmüş notlar)
Prenups and broken homes
(Evlilik sözleri ve yıkılmış yuvalar)
Surrounded, but still alone
(Etrafın çevrilmiş ama yine de yalnızsın)
Let's leave the party
(Hadi partiden ayrılalım)
[Post-Chorus: Ed Sheeran]
That's not who we are (We are, we are, we are)
(Biz böyle değiliz(biz,biz,biz))
We are not beautiful
(Biz güzel değiliz)
Yeah, that's not who we are (We are, we are, we are)
(Evet, biz böyle değiliz(biz,biz,biz))
We are not beautiful (Beautiful)
(Biz güzel değiliz(güzel))
[Verse 2: Khalid]
L.A., mmm, drove for hours last night and we made it nowhere (Nowhere, nowhere)
(Los Angeles, mmm, dün gece saatlerce yol gittik ve hiçbir yere ulaşamadık(hiçbir yere, hiçbir yere)
I see stars in your eyes when we're halfway there (All night)
(Yolun yarısındayken orada gözlerinde yıldızları gördüm (Tüm gece))
I'm not fazed by all them lights and flashin' cameras
(O ışıklardan ve camera flaşlarından tedirgin olmadım)
'Cause with my arms around you, there's no need to care
(Çünkü sana sarılırken, başka şeyleri umursamaya gerek yok)
[Pre-Chorus: Khalid]
We don't fit in well 'cause we are just ourselves
(Biz oraya ait olamıyoruz çünkü biz sadece kendimiziz)
I could use some help gettin' out of this conversation, yeah
(Bu sohbetten çıkmak için biraz yardım alabilirim, evet)
You look stunning, dear, so don't ask that question here
(Çekici gözüküyorsun sevgilim yani o soruyu burada sorma)
This is my only fear: that we become
(Benim tek korkum şu ki: neye dönüşürüz)
[Chorus: Ed Sheeran]
Beautiful people
(Güzel insanlar*)
Drop top, designer clothes
(Üstü açık arabalar, tasarımcıların kıyafetleri)
Front row at fashion shows
(Defilelerde en ön sırada)
"What d'you do?" and "Who d'you know?"
('Ne yapardın?” ve 'Kimi tanırdın”)
Inside the world of beautiful people
(Güzel insanların dünyasında)
Champagne and rolled-up notes
(Şampanya ve dürülmüş bükülmüş notlar)
Prenups and broken homes
(Evlilik sözleri ve yıkılmış yuvalar)
*Beautiful people: Burada güzel insanlar derken, ünlü ve zengin insanlar kastedilmektedir