eğer
eğer
eğer gözlerimi kapatayıp yürüseydım
bana bakmazdin ne de konuşurdun
keşke gelmeseydin
gözlerim uykudan mahrum olmazdı
tesadüf onun oyunusunu oynamazdı
keşke
keşke
keşke o anda olmasaydım
sanki senin gözlerini yıllarca biliyorum
sanki senden önce ömürün tadı tatmadim (yaşmiyordum)
tarif etmeyı bilmediğim duygular bana geldi
ki sıkıntı ve karanlık arasındaki içimde nüfuz etti
vefaya karşılaştırarak ihanet çok zordur
sadece vicdanın acısı bana ne olduğu biliyor
aniden sıcaklıkla dolu bir kucaktan soğukluk beni çaldı
hayat bana nereye götürdüğü vicdanım beni fark ettirdi
eğer
eğer dünyayı görmek için gözlerimi açmasaydım
(eğer bu duyguları bilmeseydım)
eğer
eğer o gün en güzel hikayeyı göreyım diye gözlerimi kapatmasaydım
asla uyanmazdım, ne de suçlamayı bilmezdim
asla ağlamazdım, ne de bir günde gülmezdım
yanılsamalarım da uyurken seni düşlemezdin
eğer
eğer hak etmediğim mutluluğu asla yaşmasaydım
eğer
eğer dünyanın sahip olduğumu hissetmeseydım
o gün
seni asla kaybetmezdim , ne de kendimi kaybetmezdim
keşke seçtiğim günün
düşüncelerime inansaydım, de hikayelerini de suçlaması inansaydım
eğer gözlerimi kapatayıp yürüseydım
Law (لو)
لو
غمضتن عينيي ومشيت
لا اتطلعت فيي ولا حكيت
ياريتك ما جيت
تحرم عينيي غفوتا
تلعب الصدفة لعبتا
ياريتني
ياريتني
ياريتني ما كنت لحظتا
متل اللي كأنو عيونك صرلي بعرفا
عمر وكأني ما دقت طعم العمر
هبّت مشاعر ماكنت اعرف اوصفا
غلّت ما بين العتمة وخيال والضجر
صعبة الخيانة كتير بعيون الوفا
وحدو شعور الذنب بيعرف شو بني
بلحظة سرقني البرد من حضن الكلو دفا
عمري ندهني لوين عزّتني الدنيّ
لو ما
فتّحت عيوني عالدنية
لوما
غفّيتن على أجمل قصة
يوما
لصحيت ولعرفت اللوم
لبكيت ولو ضحكت بيوم
ولا اوهامي حلمت فيك بنوما
لوما
عيش الفرحة اللي مش من حقي
لوما
أشعر إني ملكت العالم
يوما
لا خسرتك ولا حالي خسرت
ياريت بيوم اللي اخترت
صدقت ظنوني وحكياتا
ولو ماااااااااااا
لو غمضتن عينيي ومشيييييييييييييييييييييييييييييييييييييييييييييييت