wise men say
bilge adam der
it looks like rain today
bu gün yağmur yağacak gibi gözüküyor
it crackled on the speakers
bu,konuşmacıları çatırdattı
and trickled down the sleepy subway trains
ve uykucu metro treninde gıdıkladı
for heavy eyes could hardly hold us
yorgun gözler bizi zorca tutabildiği için
aching legs that often told us
ağrıyan bacaklar bize sıkça söyledi ki
it's all worth it
bunların hepsine değer
we all fall in love sometimes
biz hepimiz bazen aşık oluruz
the full moon's bright
bütün ay parlak
and starlight filled the evening
ve yıldız ışığı akşamı doldurur
we wrote it and i played it
biz yazdık ve ben oynadım
something happened it's so strange this feeling
birşey oldu ve bu çok tuhaf bir histi
naive notions that were childish
denenmemiş fikirler çocukçaydı
simple tunes that tried to hide it
bunu saklamayı deneyen basit melodilerdi
but when it comes
fakat o geldiği zaman
we all fall in love sometimes
biz hepimiz bazen aşık oluruz
did we, didn't we, should we couldn't we
olduk mu,olmadık mı,olabilirmiyiz,olabilirmiydik
i'm not sure 'cause sometimes we're so blind
emin değilim çünkü bazen biz çok körleşiriz
struggling through the day
bütün gün mücadele ediyoruz
when even your best friend says
en iyi arkadaşın bile söylediği zaman
don't you find
bulamazmısın
we all fall in love sometimes
biz hepimiz bazen aşık oluruz
and only passing time
ve sadece geçen zaman
could kill the boredom we acquired
bizim elde ettiğimiz sıkıntıyı öldürebilir
running with the losers for a while
bir süreliğine kaybedenlerle koşmak
but our empty sky was filled with laughter
fakat bizim boş gökyüzümüz kahkahalarla doldurulmuş
just before the flood
sadece selden önce
painting worried faces with a smile
endişeli yüzleri bir gülücükle boyuyoruz