Nothing's quite as pretty as Mary in the morning
Sabahları hiçbirşey Mary kadar güzel değildir.
When through a sleepy haze I see her lying there
Onu uyku sersemi yatarken gördüğüm de
Soft as the rain that falls on summer flowers
Yaz çiçekleri üzerine düşen yağmur gibi yumuşak
Warm as the sunlight shining on her golden hair
Altın saçlarını parlatan güneş gibi sıcacık
When I awake and see her there so close beside me
Uyandığımda onu yanımda görünce
I want to take her in my arms,
Onu kollarımın arasına almak istiyorum
The ash is there so deep inside me
Mükemmellik içimin derinliklerinde var.
Nothing's quite as pretty as Mary in the morning
Sabahları hiçbirşey Mary kadar güzel değildir.
Chasing the rainbow in her dreams so far away
Rüyalarında çok uzaklardaki gökkuşağını takip ediyor
And when she turns to touch me I kiss her fingers so softly
Ve bana dokunmak için döndüğünde, yumuşakça parmaklarını öpüyorum
And then my Mary wakes to love another day
Ve sonra Mary'im başka bir sevgili güne uyanır
And Mary's there in sunny days or stormy weather
Ve Mary, güneşli veya fırtınalı günlerde burdadır
She doesn't care, right or wrong the love we share,
O paylaştığımız aşkın, doğru yada yanlış olduğunu umursamaz
We share together
Beraber paylaştığımız aşkı.
Nothing's quite as pretty as Mary in the morning
Sabahları hiçbirşey Mary kadar güzel değildir.
Kissed by the shades of night and starlight in her hair
Gecenin gölgesi tarafından öpülmüş ve saçındaki yıldız ışığı
And as we walk, I hold her close beside me
Ve biz yürürken, onu kendime yakın tutuyorum
All our tomorrows for a lifetime we will share
Bir ömür boyu paylaşacağımız yarınlar için