Something old, the times gone by,
Bazı eski şeyler, geçmiş zaman
Something new, these tears I cry,
Bu ağladığım gözyaşları, yeni şeyler
Something borrowed were those lips my lips knew
Bazı ödünç şeyler, dudakların
And that's why I'm something blue.
Ve bu yüzden üzgünüm
Something old, the vows we made,
Bazı eski şeyler, ettiğimiz yemin
Something new, the price I paid,
Bazı yeni şeyler, ödediğim bedel
Something borrowed, love was tried but not true.
Ödünç alınıp denenmiş bir aşk ama doğrı olmayan
Now my life is something blue.
Artık hayatım üzünlü
I guess that I had better smile
Tahmin ediyorum ki daha güzel bir gülüşüm olabilirdi
Walking behind you down the aisle,
Koridorda arkadan yürürken.
I feel I'm walking to my doom,
Ölümüme yürüdüğümü hissediyorum
I'm really not the best man in this room.
Gerçektende bu odadaki en iyi adam değlim
Something old, the dreams we planned,
Bazı eski şeyler, planladığımız hayaller
Something new, his wedding band,
Bazı yeni şeyler, onun düğün orkestrası
Something borrowed was the heart I gave you,
Sana verdiğim ödünç kalbim.
You returned it torn in two.
Sen yırtılmış olarak geri verdin
Something old, the dreams we planned,
Bazı eski şeyler, planladığımız hayaller
Something new, his wedding band,
Bazı yeni şeyler, onun düğün orkestrası
Something borrowed was the heart I gave you,
Sana verdiğim ödünç kalbim.
You returned it torn in two.
Sen yırtılmış olarak geri verdin
And that's why,
Ve bu yüzden,
And that's why I'm something blue.
Ve bu yüzden ben hüzünlüyüm..